Osmanlı demokratik aydın hareketini ve bu
hareket içindeki Ermeni partilerini inceleyen RED belgeseli Avrupa
galası İsviçre’nin Basel kentinde yapıldı. Belgeselin yönetmeni ve aynı
zaman HDP ve SYKP’nin de kurucu üyesi olan Kadir Akın, “Soykırım
entelektüel hayatı ve kültürel birikimi de yok etti” dedi.
Ermeni Devrimci Paramaz kitabının yazarı Kadir Akın’ın
yapımcısı ve yönetmeni olduğu belgesel RED filmi, Osmanlı demokratik
aydın hareketini ve 93 harbi sonrası Berlin anlaşması ile aktüel hale
gelen Ermeni sorununu inceliyor. Belgeselde bu anlaşmadan doğan hakları
için mücadele eden Ermeni partileri anlatılırken; Kumkapı, Sasun, Zeytun
isyanlarını ve Osmanlı Bankası baskınında dile getirlen talep ve
istekler tarihsel belge ve bilgilerle anlatılıyor.
Belgeselinin Avrupa galası İsviçre’nin Basel kentinde
yapıldı. Yapımcı ve yönetmenliğini Kadir Akın’ın üstlendiği Red filminin
gösterimine İsviçreli ve Türkiyelilerin yoğun ilgisi olduğu gözlendi.
Kültürel birikim yok edildi
Belgesel, 1908’de 2. kez ilan edilen Meşrutiyet ile
birlikte yeniden açılan Osmanlı Meclis-i Mebusan’ındaki Ermeni
vekillerini ve onların sosyal, siyasal haklar için verdikleri mücadeleyi
örnekleriyle belgeliyor.
Belgeselde soykırımın entelektüel ve kültürel birikimi yok
ettiği gibi bu topraklardaki sosyalist hareketin köklerine de zarar
verdiği, daha sonraki kuşakları deneysiz, tecrübesiz ve hafızasız
bıraktığı vurgulanıyor.
Paramaz’ın hayatından kesitler
Belgeselde Ermenilerin birlikte yaşama iradesine karşın
İttihat ve Terakki iktidarının soykırımcı politikalarına yer verilirken,
belgeselin kurgusu, 1915’in Haziran ayında 19 arkadaşıyla birlikte
Beyazıt meydanında idam edilen Paramaz’ın hayatından kesitler üzerinden
gelişiyor.
RED belgeseli; Cenevre, Basel, Samandağı, Beyrut ve
İstanbul’un değişik yerlerinde yapılan çekimlerden oluşuyor. Toplam
süresi 55 dakika olan film, kimi röportaj ve belgelerle de
zenginleştirilmiş.
100 yıl önce 100 yıl sonra
Belgeselin bir başka özelliği de aslında 100 yıl önce ve
100 yıl sonrasının sorgulanmasını, benzerliklerin ortaya konulmasını
göstermesi. Ancak belgeselin asıl vurguladığı yan tabii bu topraklardaki
entelektüel ve kültürel mirasın yok olmasının ve sosyalist hareketin
köklerinin zarar uğratılmasının, sosyalist hareketi nasıl deneysiz,
tecrübesiz ve hafızasız bıraktığını anlatması bakımdan önemli.
Belgesele yoğun ilgi
Geçtiğimiz günlerde Kadıköy Sineması’nda yapılan galasında
da belgesel yoğun ilgi gördü. 300 kişinin izlediği belgesele yoğun
ilginin nedenini yönetmen Kadir Akın, ”Unutulmuş, yok sayılmış bir tarih
gün yüzüne çıktı ve daha fazlasını öğrenmek istiyor insanlar.
Kendilerine anlatılmış bir tarihin hakikatleri içermediğini görüyor ve
anlıyorlar, dolayısıyla geçmişi sorgulayanların sayısı arttı. Bu konuda
daha fazla araştırmaya ihtiyaç var. Sosyalist hareketin tarihini, işçi
sınıfı mücadelesinin tarihini yeniden ele almak gerekiyor” sözleriyle
yorumladı.
Sosyalist hareketin tarihi yeniden ele alınmalı
Kitaba nazaran filmin daha çok kitle ile buluşma
potansiyelinin olması önemli bir etken olduğunu ifade eden Akın, ”Ayrıca
ben HDP ve SYKP’nin de kurucu üyesiyim. Bununla, bir anlamda da
sosyalist hareketin yeniden kuruluşunun, sosyalist hareketin tarihinin
de yeniden ele alınması ile gerçekleşeceğine inanıyorum. Bundan dolayı,
bu yönlü çalışmalarım ve araştırmalarım da devam edecek” diye konuştu.
Soykırımın işaret fişeği
1914 Haziran’ın sonuna doğru, Sosyalist Hınçak Partisi’nin
(SDHP) kurucuları, merkez yöneticileri ve İstanbul’daki üyeleri, 17
Eylül 1913’de Romanya’nın Köstence şehrinde yapılan SDHP’nin 7.
Kongresinde, İttihat ve Terakki yöneticisi Talat Paşa’ya suikast
düzenlenmesi kararı alındığının ihbar edilmesi üzerine apar topar
gözaltına alınır ve tutuklanırlar. Paramaz da tutuklananlar arasındadır.
Paramaz ve arkadaşlarına dönük operasyon 1914 yılının 16
Temmuz’unda İstanbul’da başlar, Ağustos ayının sonuna kadar devam eder.
Tutuklananların sayısı kısa sürede 120 kişiye ulaşır. Paramaz ve
arkadaşları 15 Haziran 1915 sabahına doğru saat 03.30’da Beyazıt
Meydanı’nda asıldı. Paramaz ve arkadaşlarının asılması 1915’te yaşanan
soykırımın işaret fişeği olacaktır.
KÜLTÜR SERVİSİ
Yorumlar
Yorum Gönder