ŞAŞIRDIN MI HULUSİ?


Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanlığı’nın bir süredir sözünü ettiği ‘yeni teknik ve taktik hamle’nin startı verildi; önceki gün 6 Türk üssü vuruldu:
EYLEME ‘PATLAMA’ DENİLDİ
Cuma günü akşam saatlerinde Bêsosin köyündeki Silor Tepesi’ne (Ortaklar Köyü Süngü Tepesi) yapılan gerilla eylemi, “askeri mühimmatta patlama” olarak yansıtıldı.
VALİ YALANLA BAŞLADI
Hakkâri Valiliği’nden yapılan açıklamada, patlamaya top atışı yapıldığı sırada arızalı mühimmatın neden olduğu ve yaralı askerlerin bulunduğu ileri sürüldü.
CUMHURBAŞKANI SÜRDÜRDÜ
Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk açıklamasında “Hakkâri’de bir mühimmat depomuzdaki patlamada 4 evladımız şehit oldu ve 20 civarında yaralımız var” dedi.
CUMHURBAŞKANI TOPU TUTTU
Erdoğan, Paris’e hareketinden önce yaptığı açıklamada ise önce ölenlerin sayısını 7’ye yükseltti, mühimmatın taze olduğunu söyledi ve ekledi: “Sadece top ile alakalı…”
HULUSİ ‘KAZA’ DEYİP AKTI
Türk Savunma Bakanı Hulusi Akar, ‘kaza’ olduğundan o kadar emindi ki, “Kazanın asıl nedenini öğreneceğiz” diyebildi. Akar, ertesi sabah komuta kademesini alıp soğutulan üse gitti.
TÜRK MEDYASI KAÇIRDI
Türk devlet erkanı/medyası, ‘top’, ‘kaza’, ‘patlama’ yalanıyla halkı kandırırken, şu bilgiyi ‘başarı’ olarak duyurdu: “8 maket uçaktan 7’si düştü, 1 kayıp, 2’si sınırın diğer tarafında kaldı.”
VE HPG BİM AÇIKLADI
Olan bitenin ne olduğunu ise HPG BİM, dün öğle saatlerined açıkladı: Bêsosin’deki de içinde Türk devletinin 6 askeri üs alanı ile Şırnak Valiliği, ‘yeni bir teknik ve taktikle’ vuruldu.
17 ÖLÜ, 39 YARALI, 9 KAYIP
Türk ordusunun sadece Bêsosin’daki durumu şöyle: 17 ölü, 37 yaralı ve 9 da akıbeti henüz belli olmayan kayıp asker. Bu eylemsel hamle, şehitler anısına yapıldı.
Türk Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan ve Milli Savunma bakanı Hulusi Akar, Hakkâri Şemdinli ilçesine bağlıyken iki hafta önce ilçe yapılmasına karar verilen Derecik beldesinde bulunan Süngütepe üs bölgesinin vurulmasını, ”mühimmat deposunda patlama oldu; 7 asker öldü, 25 asker de yaralandı” şeklinde yansıttı.
Şemdinli’ye 40, Derecik’e ise 30 kilometre uzaklıkta bulunan Güney Kürdistan sınırındaki Ortaklar köyü yakınındaki Süngütepe üs bölgesinde Cuma günü akşama doğru 17.00 sıralarında patlama meydana geldi.
Önce Vali yalan söyledi
Hakkâri Valiliği’nden yapılan açıklamada, patlamaya top atışı yapıldığı sırada arızalı mühimmatın neden olduğu ve yaralı askerlerin bulunduğu belirtildi.
Cumhurbaşkanı yalanı sürdürdü
Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı’nda düzenlenen Atatürk’ü anma programında, konuyla ilgili olarak “Bu gece maalesef Hakkâri’de bir mühimmat depomuzdaki patlama sebebiyle şu an itibarıyla dört evladımız şehit oldu ve 20 civarında yaralımız var” dedi.
Cumhurbaşkanı ‘top’a da girdi
Erdoğan, Paris’e hareketinden önce yaptığı açıklamada ise önce ölenlerin sayısını 7’ye yükseltti ve şöyle devam etti: ”25 yaralımız var. Yaralılarımızın bir kısmı Hakkâri’deki hastanelerde, ağır olan dört yaralımızı da şu anda Ankara’ya ambulans uçakla getiriyorlar. Mühimmatın miadının dolması gibi bir şeyin olmadığını Savunma Bakanım bana bildirdi. Burada sadece top ile alakalı şu anda teknik ekip orada, onların bir çalışması var. O ekip, topla ilgili olarak olumsuz şu veya bu şekilde ne açıklayacak onu bilemiyoruz. Açıkladıkları zaman kamuoyu ile paylaşacağız. Net olarak ‘şundandır’ deme durumunda değiliz.”
Türk medyasının saklayamadığı
Türk medyası, Erdoğan’ın bu açıklamalarını, öldüğü açıklanana baz Türk askerlerinin marifetleriyle birlikte yansıtırken, şunu saklayamadı: ”Gece boyunca bölgeden sık sık patlama sesleri duyulurken, yangın dün sabah söndürüldü.”
Hulusi ‘kaza’ deyip gitti
Bir önceki Türk Genelkurmay Başkanı ve Erdoğan kabinesinin yeni Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar ve 2. Ordu Komutanı Orgeneral İsmail Metin Temel bölgeye gitti. Akar, ilk gece yaptığı açıklamada “İHA’lar vasıtasıyla bölgeyi ve yangını yakından takip ediyoruz. Tugay, alay ve tabur komutanları bölgedeler. Adli, idari, teknik çalışmalar için gerekli görevlendirmeler yapıldı, çalışmalar başladı. Bunların sonucunda kazanın asıl nedenini öğrenmemiz mümkün olacak” dedi. Akar ve beraberindeki komutanlar, ertesi sabah patlamanın yaşandığı Süngütepe üs bölgesinde incelemelerde bulundu. Akar “Bölgedeki yangın söndürme ve soğutma çalışmaları tamamlandı” diyebildi.
10 uçaktan ikisi ne oldu?
Türk devlet erkanı ve medyası, ‘top’, ‘kaza’, ‘patlama’ yalanıyla Türk halkını uyuturken, bir yandan da şu haberleri ”başarı” olarak duyurdu: ”Şırnak’ta, askeri bölgelere üzerinde kamara tertibatının olduğu uzaktan kumandalı el yapımı patlayıcı (EYP) bağlanmış 8 adet maket uçak düştü. Edinilen bilgiye göre, el yapımı planör tipi maket uçaklardan Şırnak Valiliği giriş merdivenlerine 1 adet, Şırnak 23. Piyade Tümen Komutanlığına 2 adet, Kayatepe Üs Bölgesine 1 adet, Aydoğdu Üs Bölgesine 1 adet, Aydoğdu Üs Bölgesinin 1 kilometre güneybatısına 1 adet, Kostok Vadisi’ne 1 adet ve Şenoba Tugay Komutanlığına bağlı Hamittepe Üs Bölgesine 1 adet düştü.
Maket uçakların uzman ekiplerce yapılan ön incelemede planör tipi gövdesi strafordan yapılmış ve piyasadan temin edilebilen şekilde el yapımı olduğu, model uçakların üzerinde elektrikli fünye tertibatlı plastik patlayıcılar bulunduğu ve bazı patlayıcıların çivi ile güçlendirildiği belirtildi. Model uçakların üzerinde kamara tertibatının olduğu ve her uçağın ayrı ayrı komuta edildiği ve model uçakların düştükten sonra patlamadığı aktarıldı.”
AKP’nin yayın organı Sabah ise bu ”başarı” hikayesini yazarken bir ayrıntıyı daha istemeden de olsa ekledi. Sabah’a göre hedefe kitlenmiş maket sayısı 8 değil 10’du. Sabah, hiçbir zarar vermediğini iddia ettiği 8 uçaktan 7’sine ulaşıldığını, 1’ine ulaşılamadığını, zaten 2 uçağın da sınırın öte tarafına düştüğünü iddia etti. Türk medyası teknik bilgileri, askeri yetkililer ve ASELSAN’a dayanarak uzun uzun aktardı, ancak Süngü Tepe’deki patlamayla ilgili hiç kuşku duymadı.
Ve HPG açıkladı
HPG Basın İrtibat Merkezi (BİM), dün öğle saatlerinde yazılı bir açıklamada yaparak, Türk tarafının yalanlarına son verdi. BİM, 9 Kasım günü akşam saatlerinde ve 10 Kasım günü saat 09.00 sıralarında Türk devletinin 6 ayrı askeri üs alanı ile Şırnak Valiliği’nin vurulduğunu açıkladı.
İşte BİM’in açıklamasının detayları:
– Bu kapsamda Şemdinli’ye bağlı Bêsosın Köyü Sılor Tepesi (Ortaklar Köyü Süngü Tepesi), Hakkari Dağ Komando Tugayı, Şırnak 23. Tümen Komutanlığı Merkez Alanı, Cizre Tank Taburu, Silopi Hacılar Askeri Toplanma Alanı ile Silopi’ye bağlı Şehit Mesut Sınır Karakolu etkili bir biçimde vurulurken, saat sabah 9’u 5 geçe Şırnak Valiliği’nin önüne de bir atımlık vuruş gerçekleştirildi.
Yeni taktik ve teknik
– Yeni bir taktik ve teknikle gerçekleştirilen bu devrimci hamlede düşmanın kayıplar oldu. Ancak her zaman olduğu gibi faşist Türk devleti gerçekleşen bu eşzamanlı ve kapsamlı eylemlerde yaşadığı kayıpları büyük bir maharetle gizledi. Sadece Bêsosın Sılor Tepesi’ndeki olayı gizleyemedi, burada 7 kaybını ve 25 yaralı verdiğini kabul etmek zorunda kaldı.
7 değil 17 ölü, 39 yaralı
– Oysa kendi kaynaklarımızdan edindiğimiz bilgiye göre; sabah saatleri itibariyle bu eylemin sonucunda Türk ordusunun 17 ölüsü, 37 yaralısı ve 9 da akıbeti henüz belli olmayan kayıp askeri vardır. Türk ordusunun burada yaşadığı kayıplara bakıldığında diğer yerlerde de önemli oranda kayıplar verdiği muhakkaktır.
Şehitlerin anısına
– Bu eylemsel hamle, Atakan Mahir ve Zeki Şengalî şahsında son dönemde şehit düşen yoldaşlarımızın anısına gerçekleştirildi.
9 Kasım sabahı
HPG BİM, 9 Kasım sabahı ise Şemzînan’a bağlı Bayrak Tepesi’nde konumlanan işgalci TC ordusuna yönelik bir eylem düzenlediğini bildirdi. Tepedeki mevzi ve barınakların etkili bir şekilde vurulduğu belirtilen eylemde, 2 mevzinin imha edildiğini kaydeden BİM, 4 askeri öldürüldüğünü paylaştı. HABER MERKEZİ
—————————————————————————————————–

Karayılan açıklamıştı

Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanı Murat Karayılan, gerillanın savaş tarzında, çok köklü bir değişimi öngördüklerini, amaçlarının düşmanın istihbarat ve tekniğini boşa çıkarabilen, zafere yürüyebilen bir gerillayı yaratmak olduğunu söylemişti.

Karayılan, şunların ifade etmişti: Gerektiğinde çok küçük birimler halinde araziye serpilen, gerektiğinde koordineli gerilla tarzıyla yoğun ve yaygın biçimde düşmanı vurabilen, gerektiğinde ortaya çıkıp hedefleri yok edebilen gerektiğinde aniden kaybolabilen, adeta bir hayalet ordusu diyebileceğimiz bir gerilla tarzını geliştirmek istiyoruz. Teknikte oldukça yetkin ve uzmanlaşmış, partileşmede netleşmiş, parti yaşam ölçülerine sahip, askeri kültür, disiplin ve gizlilik esaslarını yaşamının vazgeçilmez bir parçası haline getirmiş, savaş konusunda taktik zenginliği yakalayabilen profesyonel modern gerillayı yaratmak istiyoruz. Biz, bu gerillayı yarattığımız ve klasik, eski alışkanlıklardan kurtulduğumuz oranda zafer gerillasına ulaşmış oluruz.
Bu konudaki kararlılığımız ve ısrarımız çok net ve keskindir. Kürdistan’da zafer gerillasını yaratma esasları üzerinde yoğunlaşıyor ve şu anda bunu pratikleştirmenin çabalarını geliştiriyoruz. Bizim ön gördüğümüz tarzda Apocu ideolojide derinleşmiş, netleşmiş, askeri kültür ve kişilikte kesinkinleşmiş, savaşta ve savaş tekniğinde uzmanlaşmış bir gerillanın ulaşamayacağı bir hedef yoktur. Bu format ve performanstaki bir timin daha önceki bir tabura bedel savaşabileceğini bilerek bu niteliksel derinleşmeyi önemsiyoruz. Günümüzdeki savaşta insan kalitesi, iradesi ve yeteneği en belirleyici faktördür. Bu yönü gelişkin olan, yani insan kalitesinde yetkinleşen bir güç, düşmanın istihbaratını ve tekniğini boşa çıkarmayı bilecek ve devrim istihbaratını, tekniğini ve taktiğini zamanında, doğru ve yerinde kullanarak sonuç almasını bilecektir.
Gerillası, bu son geliştirdiği zirvesel yeniden yapılanma projesiyle devrimci halk savaşının öncü ve başarıyı kesinleştiren zafer gücü olmaya yönelmiş bulunuyor.

Yorumlar