Plan krizi derinleştirdi



HDP Eşbaşkan Yardımcısı Günay Kubilay, hükümetin seçim sonrası uyguladığı “100 Günlük Eylem Programı”nın siyasi, ekonomik ve hukuki boyutları olan krizi daha da derinleştiğini belirtti.
Kubilay, Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısıyla AKP’nin 24 Haziran seçimleri sonrası 3 Ağustos’ta ilan ettiği ‘100 Günlük Eylem Planı’nı değerlendirdi. Programın ilan edilişinden bugüne yaşananları sıralayan Kubilay, “AKP sadece 100 gün değil, 5 bin 850 gündür ülkenin kaynaklarını sömürüyor. Ülke ekonomik krize girdi, kurlar yükseldi, ücretler azaldı, işsizlik ve yoksulluk arttı. İşçilere, kadınlara ve çocuklara yönelen şiddet durmadı. Kürt meselesinde barış yoluna tek bir adım atlamadı. Sandıkta halkın iradesinden yanıt alacağını bilen Saray rejimi, kayyumcu düzeni tahkim edebilmek amacıyla bu 100 günde de nafile girişimler dışında halklarımızın lehine bir şey yapmadı” dedi.
Halkın ekmeğini küçülttü
 Kubilay, AKP’nin 100 günde yerine getirileceğini vaat ettiği 400 icraattan 46’sının mükerrer olduğunu da ifade etti. Kubilay, şöyle devam etti: “Geçiş sürecinin temel aşamalarından 100 gün içinde tamamlanması ve 2019- 2023 Strateji Planı’nın hazırlanması şeklinde olup, herhangi bir icrai içeriği yoktur. Sosyal yardım ve istihdam bağlantısının kurulması örneğindeki gibi birçok faaliyet AKP’nin halkın ekmeğini küçültme faaliyetidir. 100 günlük programda çıkarılan kararnamelerin, imza süreçlerinin bina açılışlarının icrai faaliyet gibi sunulması bir garabettir. 100 günlük söylem ve uygulama AKP iktidarının savaş, çatışma ve şiddet siyaseti dışında bir pratiğin peşinde olmadığını göstermektedir.”
100 günde ne oldu? 
Bu sözlerinin ardından “100 günde ne oldu?” diye soran Kubilay, yanıtını da şu sözlerle verdi: „100 günde ortaya çıkan gerçek; ülkede siyasi, ekonomik ve hukuki boyutları olan kriz derinleşiyor. Ekonomik kriz nedeniyle erkene çekilen seçimin, ekonomik faturasının zam, borç, vergi, işsizlik ve yoksulluk olarak halka çıkarılacağı bu süreçte, kamusal bürokrasinin çöküşü ve kamusal hizmetlerin gerilemesi söz konusudur.
  • 15’ten 25’e çıkan enflasyon ve faiz oranları,
  • işsiz sayısına dahil olan ilave 560 bin kişi,
  • işsizlik sigortasından harcanan 19, 7 milyar,
  • artan bütçe açığı ve kamu borcu,
  • en az 539 iş cinayeti,
  • konkordato kuyruğuna girmiş 3 binin üzerinde firma,
  • 2001 yılı düzeyine doğru gerileyen asgari ücret,
  • ‘köle değiliz’ diyen havalimanı işçilerine yapılan saldırı,
  • 57,3 oranına kadar düşen ekonomi güven endeksi vardır.

İşsizlik Fonu talan edildi

HDP Emek, Ekonomi ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Günay Kubilay, hükümetin İşsizlik Sigortası Fonu’ndan 40,3 milyarı talan ettiğini söyledi.
Ekonomik kriz nedeniyle işsiz sayısı 6,3 milyon kişiye yükseldi. AKP işçilerin kıdem tazminatına göz dikiyor, çalışma saatlerini uzatıyor, ücretlerini reel olarak azaltıyor. Resmi verilerle Türkiye, Avrupa ve OECD ülkeleri içerisinde işgücüne katılma ve istihdam oranları en düşük ülkeler içerisinde iken işsizlik verileri ise özellikle kadınlar ve gençlerde alarm düzeyindedir. İşsizlere verilmesi gereken ve işçinin ücretinden kesilen İşsizlik Sigortası Fonu, yıllardır işsizler dışında birçok alanda kullanılıyor. İşsizlerin sadece yüzde 10’u yararlanabilirken, harcanan miktarın yüzde 70’i işsizlik ödeneği dışındaki kalemlere harcanıyor.
HDP Emek, Ekonomi ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Günay Kubilay, yaptığı açıklamada işçilerin parasının AKP’nin yolsuzluk ve israf ekonomisine harcandığını belirterek, sadece üç başlıkta Fon’dan 40,3 milyarın alınıp iade edilmediğini söyledi. Bu başlıkların bağımsız denetim raporlarına, Sayıştay raporlarına ve resmi bültenlerde ortaya çıkmasına rağmen AKP’nin yağmalamaya devam ettiğini kaydeden Kubilay, söz konusu üç başlığı şöyle sıraladı:
  • AKP’nin GAP idaresine aktardığı ve nerede kullanıldığı belli olmayan 11,5 milyar TL’lik Fon alacağı hala aktarılmamış.
  • AKP, Fon kaynaklarını seçim dönemlerinde Toplum Yararına Program (TYP) adı altında kendi seçim propagandası amacıyla kullanmaktadır. Bu kapsamda 2013-2018 yılları arasında yaklaşık 18 milyar TL kullanılmıştır.
  • AKP ekonomik kriz nedeniyle krize giren kamu bankalarının zararına İşsizlik Sigortası Fonu’nu da ortak yapmıştır. Eylül ayı sonunda İşsizlik Sigortası Fonu’ndan 10,8 milyar TL Vakıfbank, Eximbank ve Halkbank’a sermaye olarak aktarılmıştır.


Açlık sınırı 4.5 kat arttı

Birleşik Metal İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM), Ekim 2018 dönemi için açlık ve yoksulluk sınırı verilerine göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı beslenebilmesi için, günlük 63.5 TL, aylık bin 904 TL’lik harcama yapması gerekiyor. Dört kişilik ailenin sağlıklı beslenmek ve insanca yaşayabilmek için yapması gereken asgari harcama tutarı ise aylık 6 bin 585 TL’dir.  Geçen yılın aynı ayına göre ise yoksulluk sınırı bin 206 TL, açlık sınırı 349 TL arttı. Aylık artış açlık sınırında 47, yoksulluk sınırında 161 TL oldu. Açlık sınırı 15 yılda 4.5 kat arttı. Yoksulluk sınırındaki artış asgari ücretteki artışın yaklaşık 6 katı olarak hesaplandı.

Daralıp küçülüyor

Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye ekonomisinin 2019 ortasına kadar daralmasını beklediklerini açıkladı. IMF de ekonominin yavaşlayacağına dikkat çekti.
Moody’s Investors Service, ‘Global Makro Görünüm: 2019-20’ raporunda Türkiye’ye yönelik değerlendirmelere de yer verdi. Türk ekonomisinin kur krizinin ardından 3. çeyrekte hızlı şekilde yavaşlamaya başladığını belirten Moody’s, „Çift haneli enflasyon, borçlanma maliyetlerinde
yüksek artış ve yavaşlayan banka kredileri büyük olasılıkla hanehalkı satın alma gücü, özel sektör tüketimi ve yatırımlar üzerinde baskı yaratıyor, yurt içi özel sektör talebinde ağır bir daralmaya neden oluyor“ değerlendirmesini yaptı.
Açıklanan son vergi indirimlerinin tüketimde geçici bir artış sağlayacağını ifade eden Moody’s, çok yüksek olan faiz oranlarının otomobil, beyaz eşya gibi pahalı ürünler için borçlanmayı engelleyeceğini, yavaşlatacağını vurguladı.
„Türk ekonomisinin 2019 ortasına kadar her çeyrekte daralmasını bekliyoruz“ ifadelerini kullanan Moody’s, Türk ekonomisinin 2018’de sadece yüzde 1,5 büyüyeceğini ve 2019’da yüzde 2,0 daralacağını tahmin ettiklerini belirtti. Moody’s , yüksek enflasyon ve kredilerde beklenen yavaşlamanın büyümeyi engelleyeceğini, yavaşlatacağını da kaydetti.
Yıl başında yüzde 10 civarında olan ve Ekim’de yüzde 23,5’e yükselen enflasyonun önümüzdeki birkaç ay yukarı gitmeye devam edeceğini tahmin eden Moody’s, 2020 yılı boyunca enflasyonun çift hanelerde kalmaya devam etmesini beklediklerini de ifade etti. Moody’s Türkiye’de enflasyonun 2018 sonunda yüzde 27,0, 2019’da yüzde 18,0 ve 2020’de yüzde 12,0 olacağını tahmin etti.
IMF: Yüzde 0,4’e gerileyecek
IMF de dün yayınladığı ‘Avrupa Bölgesel Ekonomik Görünüm’ raporunda Türkiye’ye de yer verdi. IMF, zayıf Türk Lirası, yüksek borçlanma maliyetleri, artan belirsizliklerin yatırım ve talep üzerinde yarattığı baskı ile Türkiye ekonomisinin yavaşlayacağını belirtti. Türkiye ekonomisinde büyümenin 2020’de yüzde 2,6’ya toparlanmadan önce 2019’da 2018’deki yüzde 3,5’ten yüzde 0,4’e kadar gerileyeceğini ifade eden IMF, yeni tahminlerin esas olanak Türkiye’nin kötüleşen enflasyon görünümünü yansıttığını vurguladı.

Yorumlar