Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye ile Avrupa
Birliği (AB) arasında pratikte donmuş olan katılım müzakerelerinin
resmen askıya alınması çağrısında bulunacak. Açıklanan taslak Türkiye
raporunda, Kürt sorunu ve ihlallere dikkat çekiliyor.
Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye-AB ilişkilerinde dönüm
noktası olabilecek bir karara imza atmaya hazırlanıyor. AP Türkiye
raportörü Kati Piri tarafından kaleme alınan ve dün Strasbourg’da
açıklanan taslak Türkiye raporunda, “Kopenhag kriterlerini yerine
getirmekten çıktığı” gerekçesiyle Ankara ile katılım müzakerelerinin
resmen askıya alınması istendi.
Katılım müzakerelerinin askıya alınması için Avrupa
Komisyonu’nun bu konuda tavsiyede bulunması ve bu tavsiyenin AB üyesi
devletlerin liderleri tarafından (AB Konseyi) onaylanması gerekiyor.
‘Süreç saygınlığını kaybetti’
Raportör Kati Piri, Strasbourg’da bir grup gazeteciyle bir
araya gelerek taslak raporunu anlattı. Piri, “Türkiye’nin AB’ye
entegrasyonunu hedefleyen müzakere sürecine devam etmek mevcut
koşullarda tüm saygınlığını yitirmiştir” ifadelerini kullandı.
Mevcut durumdan AB’yi de sorumlu tutan Piri, “Gerek AB
gerekse de Türk hükümeti üyelik seçeneğine pratikten ziyade teorik
yaklaşıyorlar. Bu çıkmaz durum iki tarafın da işine gelen seçenek gibi
görünüyor” şeklinde konuştu.
Temel engel Başkanlık rejimi!
AP geçen yıl kabul ettiği Türkiye raporunda, son anayasa
değişikliğinin mevcut haliyle yürürlüğe girmesi halinde Türkiye ile AB
arasındaki katılım müzakerelerinin resmen askıya alınmasını isteyeceği
uyarısında bulunmuştu.
AP, kısaca Venedik Komisyonu olarak bilinen “Avrupa Hukuk
Yoluyla Demokrasi Komisyonu”nun anayasa değişikliği konusundaki görüş
raporunu temel alarak, yürürlükteki başkanlık rejiminin “kuvvetler
ayrılığı ilkesiyle bağdaşmadığını”, bunun da “Kopenhag siyasi
kriterlerine aykırı
olduğunu” savunuyor.
OHAL sürecinin tahribatları
Taslak raporda 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaşananlar
ön plana çıkarılıyor. Yaklaşık 150 bin kişinin gözaltına alındığı, 78
bin kişinin terörizm suçlamasıyla tutuklandığı, 50 bin kişinin hapiste
olduğu ve aralarında öğretmen, doktor, akademisyen, yargıç ve savcıların
da bulunduğu 152 bin kamu çalışanının işten çıkarıldığı not ediliyor.
Türkiye’de medya ve ifade özgürlüğü olmadığı mesajı
verilen taslak raporda, sivil toplum ve temel hak ve özgürlüklerin
alanının daraldığına vurgu yapılmakta.
Kürt sorununa çözüm çağrısı
Taslak raporda Kuzey Kürdistan’daki durumun “endişe
verici” olduğu not ediliyor. “Kürt sorununa barışçıl çözüme götürecek
saygın bir siyasi sürecin ivedi olarak başlatılması” çağrısında
bulunuluyor. Yine CHP ve HDP milletvekillerinin tutuklanmış olması
“kaygı verici” olarak tanımlanıyor. HDP eski eşbaşkanı Selahattin
Demirtaş’ın devam eden tutukluluğu kınanıyor ve AİHM’den Demirtaş
davasında en kısa sürede karar vermesi isteniyor.
Taslak raporun Kıbrıs sorunuyla ilgili bölümünde yine çözümün önündeki engel olarak Türk devleti gösteriliyor. Taslak
rapor AP Dışişleri Komisyonu’nda onaylandıktan sonra Ocak veya Şubat
ayında AP genel kurulunda nihai oylamaya sunulacak. Kabul edilecek
rapor, AP’nin 2014-2019 yasama döneminin son Türkiye raporu olması
bakımından da önem taşıyor.
Spahn ve Hahn da karşı
Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn, Türkiye ile Avrupa
Birliği arasındaki üyelik müzakerelerine son verilmesi çağrısında
bulundu. Alman Yazı İşleri Ağı’na konuşan Spahn, “Şu koşullar altında
herkes Türkiye’nin asla Avrupa Birliği üyesi olamayacağını görebilir.
Üyelik müzakerelerine son vermek dürüstçe olur” dedi.AB Komisyonu’nun
Genişlemeden Sorumlu üyesi Johannes Hahn da geçen hafta Die
Welt gazetesine verdiği demeçte Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinin
nihai olarak sonlandırılması gerektiğini söylemişti.
STRASBOURG
Yorumlar
Yorum Gönder