Kürtçeye anayasal statü



Kürt Dil Platformu, Türkiye vatandaşı 25 milyon Kürt’ün kolektif haklarından mahrum bırakıldığını belirterek, Kürtçenin Türkçe ile birlikte eğitim dili ve resmi dil olmasını istedi. Platform, Kürtlere de hayatın her alanında Kürtçeyi kullanmaları için seslendi.
Kürt Dil Platformu’nun düzenlediği Dil Çalıştayı’nın sonuç bildirgesinde, Kürt dilinin resmi dil olması talep edilerek, “Eğer Ortadoğu’daki kadim bir halkın katili olmak istemiyorsak, Kürt diline sahip çıkmalıyız” denildi.
Halkların Demokrasi Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Özgürlük ve Sosyalizm Partisi (ÖSP), Kürdistan Demokrat Partisi–Bakur (PDK), Kürdistan Demokrat Partisi-Türkiye (PDK-T), Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK), Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK), İnsan ve Özgürlük Partisi ile Azadî Hareketi’nin Kürt dilinin geliştirilmesi, resmi dil olması ve okullarda öğretilmesi amacıyla kurduğu Kürt Dili Platformu’nun geçtiğimiz hafta sonu düzenlediği Dil Çalıştayı’nın sonuç bildirgesini basın toplantısıyla açıklandı.
Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde (GGC) gerçekleştirilen toplantıya, 9 Kürt partisinden temsilciler ve HDP Amed Milletvekili Remziye Tosun katıldı. Toplantıda konuşan PDK-T Sözcüsü Şerefhan Cizirî, “İnsanın yükü dil olduğu zaman ağırdır ve uzundur. Bu yol ne kadar zahmetli olsa da amacımıza ulaşacağız. Yol olsun uzak olsun, yorulmadan devam edeceğiz” dedi. Bildirgenin Kurmancîsi PSK Genel Başkan Yardımcısı Bayram Bozyel, Kirmanckîsi ise Azadî Hareketi Siyasi İşler Sorumlusu Avukat Sıtkı Zilan tarafından okundu.

 Tarihi, medeni ve insani sorumluluk
Bildirgeye göre Kürt Dil Çalıştayı’nın sonucunda alınan kararlar şöyle:
Dil temel insan hakkıdır, toplumsal ve doğal haktır. Ana dilde eğitim temel insan haklarından biridir. Birleşmiş Milletler (BM) Beyannamesi, Avrupa Birliği (AB), İnsan Hakları deklarasyonu, dini oluşumlar ve Kuran-ı Kerim’de bu hak açık bir şekilde formüle edilmiştir.
 Bugün dünyada her ulus, grup ve kişi anadili ile eserler yaratıyor, tiyatro, türkü, sinema, eğitim, edebiyat, medya, araştırma, ibadetlerini kendi dilleri ile gerçekleştiriyor. Çünkü dil insanın kimliği ve varlığıdır, aynı zamanda bir ulusun varlığıdır. Dil kaybedildiği zaman asimile olmakla birlikte zamanla ulus ortadan kalkar. Kürtler ya derhal ana diline, kültürüne sahip çıkmalı ya da yok olmakla yüz yüze kalacaktır. Eğer Ortadoğu’daki kadim bir halkın katili olmak istemiyorsak, Kürt diline sahip çıkmalıyız. Bu tarihi, medeni ve insani bir sorumluluktur.

Eğitim dili ve resmi dil olsun
 25 milyondan fazla Kürt kolektif haklara sahip değil ve Kürt dili okullarda eğitim dili olarak kabul edilmemekte. Bu ülkenin yurttaşları olarak, Kürt dilinin ilk okullardan üniversiteye kadar eğitim dili olmasını talep ediyoruz. Çünkü Kürt halkının hakkıdır.
Kürtler bugün yabancı oldukları bir dil ile eğitim görmekte. Her ne kadar Türkçe resmi dil olsa da Kürt çocukları açısından yabancı bir dildir. Kürtler kendi anadilleri ile eğitim görmek istiyor. Bu her anlamda insani, toplumsal ve doğal bir haktır. Kürtçenin, Türkçenin yanında Kürt illerinde resmi dil olması gerekmektedir.
Devletten talebimiz; Kürtçenin (Kurmancî-Zazakî) eğitim dili ve resmi dil olmasıdır. Anayasada yerini almalıdır. Bu bütün Kürtlerin temel hakkıdır.

Hayatın her alanında
 Kürtler dikkatli bir şekilde anadiline sahip çıkmalı ve her alanda anadillerini kimliği olarak görmelidir. Kürtçe toplumun bütün yaşantısında kullanılmalıdır, günün her anında konuşulmalıdır. Kürtler ticaret, siyaset, kültür eylemlerini Kürtçe yapmalı, aydın ve yazarlar eserlerini Kürtçe yazmalı. Kürtçeye saygı duyulmalı. Kürtler bir biri ile Kürtçe konuşmalı, alışverişini Kürtçe yapmalı.

 Platform kurumsallaşmalı
 Belediyelerimiz Kürtçenin önünü açmalı ve Kürtçenin geliştirilmesi çalışmalarına destek vermelidir. Kürt Dil Platformu bu amaçla çalışmalarına başladı. Bu çalışma zamanında gelişmeli ve kurumsallaşmalıdır. Bu çalışmayı Amed’den başlattık, hemen ardından Kürt illerinde daha kapsamlı bir şekilde yürütülmelidir. Bu platformun çalışmaları Kürtler arasında geleneksel hale getirilmelidir. Bu kapsamda Amed’de düzenlediğimiz çalıştaya, başta halkımız olmak üzere, sivil toplum kuruluşları, aydın ve yazarlar, siyasi partiler ve medya sahiplenmelidir. Kürtçeyi Kürt toplumunun gündemi haline getirmeliyiz.
AMED

Yorumlar