Hakkari askeri üs gibi


Colemêrg (Hakkari) yasaklı bölge, GBT kontrolü, her yeri saran arama ve kontrol noktaları, yapımı devam eden karakol-kalekollar, MOBESE ve sivil alanları ablukaya alan zırhlı araçlarla adeta bir askeri üssü andırıyor.
OHAL’in resmi olarak kaldırılmasının üzerinden 3 ay geçmesine rağmen Hakkari ve ilçelerinde değişen bir şey yok.

15 Temmuz’daki devlet içi çatışmadan 5 gün sonra ilan edilen ve 7 kez uzatılan Olağanüstü Hal (OHAL) uygulaması 18 Temmuz itibarıyla resmi olarak kalksa da Hakkari ve ilçelerinde ağırlaşarak devam ediyor. Kentte yakılmadık orman, basılmadık ev kalmazken, tüm köyler, yaylalar, yollar asker kontrolü altında. Hayvancılık, doğa turizmi ve diğer ekonomik faaliyetler tamamen durmuş durumda. Her 15 günde bir 30 bölgenin ‘Özel Güvenlik Bölgesi’ ilan edildiği kentte bu uygulama sürekli hal aldı.

Kent merkezinde ‘güvenlik’ adı altında hafriyatla kapatılan mahalle yolları, OHAL’den sonra da kapalı tutulmaya devam ediliyor. Yenimahalle’de bulunan TOKİ konutlarına giden Kırk Konutlar Caddesi ve Karşıyaka Mahallesi’nden Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığının da bulunduğu Xenanis yoluna giden alternatif yola ‘güvenlik’ gerekçesiyle iki yıl önce dökülen hafriyatlar halen kaldırılmadı. Kentin tek girişi olan Depin Polis Kontrol noktasındaki GBT sorgulamaları da aynı şekilde sürüyor. Bu noktadaki uzun araç kuyrukları hiç azalmazken, özellikle hafta sonları uzayan araç kuyrukları kent dışına çıkan yurttaşlar için çileye dönüyor.




Gever
 Gever (Yüksekova) ilçesinde, Oremar, İran’a giden yol, Van – Hakkari yolu ve Şemzînan’a (Şemdinli) giden yolun üzerinde kurulan polis kontrol noktaları OHAL dönemini de aşan uygulamalardan geçiliyor. İlçenin dört tarafı polis kontrol noktaları ile doldurulurken ilçe merkezi ise zırhlı araçlardan geçilmiyor. İlçeye 30 kilometre uzaklıkta bulunan Yeniköprü arama noktasındaki uzun kuyruklar, yurttaşları canından bezdirmiş durumda. İranlı turistlerin giriş yaptığı Esendere Sınır Kapısı ile ilçe merkezine kadar olan 30 kilometrelik yolda yapılan kontroller nedeniyle büyük mağduriyetler yaşanıyor. Ödenek eksikliğinden kaynaklı yolların çamur içinde kaldığı ilçenin birçok noktasına MOBBESE direkleri kurulurken, ilçe merkezi ile mahallere yerleştirilen MOBESE’ler ile sürekli GBT’den geçen yurttaşlar adeta 24 saat gözetim altında.

Şemzînan
 İlçede savaş konseptinden dolayı yaşam neredeyse durma noktasına geldi. İlçe merkezi MOBESE’lerle 24 saat izlenirken, etrafındaki tüm yüksekliklere karakol ve kalekol yapılmış durumda. Sadece sınır köyü olan Navberojan’a 11 karakol yapılırken, işkence ile anılan Şapatan’ın etrafında yeni karakollar inşa ediliyor. İlçe merkezinin girişlerine arama kontrol noktaları konulurken etrafındaki dağlara ise sayısız karakol yapılmış. Şemzînan ile Gever arasında bulunan ve ilçenin tek çıkış yolu olan yarım saatlik 45 kilometre yol kimi zaman saatleri buluyor. Yolun tüm virajlarında kimlik ve araç kontrolü yapılıyor. Merkez, Şapatan, Durê(Durak), Haruna, Gever merkez ve Mêçiç (Örnek köy), kontrol noktalarında arama bazen saatleri buluyor. İlçede 24 saat boyunca kimlik ve araç kontrolü yapılıyor.

Çelê
 Çelê (Çukurca) ilçesi de yasakların en fazla uygulandığı yerleşim yerlerinin başında geliyor. Neredeyse yasağın bulunmadığı bölgesi kalmayan ilçede, GBT kontrolleri ve kontrol noktaları OHAL dönemini aşmış durumda. Sınır ilçesi olan Çelê’de neredeyse her tepeye karakol yapılırken, ilçe adeta karakol kenti haline getirildi. İlçede yeni karakolların ve kalekolların yapımı ise devam ediyor.

Türk devleti korkuyor
Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanı Murat Karayılan, geçen haftaki söyleşisinde stratejik olarak yenilen Türk ordusunun mevcudunu neden azaltamadığını korkusuna bağlayıp şunları söylemişti: ”Sayıyı azaltıp orduyu modernize etmek isteseler birçok boşluk doğacağını düşünüyor. Kürdistan’ın bir çok ilçesinde ve ilinde 25-30 bin askerleri var. İlçelerin dört bir tarafına askerleri konumlandırmış. Beytüşebbap’a, Çelê’ye (Çukurca), Şemzînan’a, Şirnex’e bakın; etrafında ne kadar tepe varsa hepsini üzüm salkımı gibi askeri birliklerle doldurmuş olduğunu görürsünüz. Çelê’deki halkın nüfusu 9 bindir ama etrafındaki asker sayısı 24 bindir. Gerillanın şehir içine sızmasını önlemek için etrafındaki bütün tepeler askerle doldurulmuş. Onunla da yetinilmemiş; ikinci sıradaki arka tepeler de askerlerle doldurulmuş. Bunların hepsi büyük sayıdaki güçlerle tutulan alanlar. Dolayısıyla on binlerce askere ihtiyaç duyuyor. Kendilerince güya sayı azaltılsa PKK gerillaları oradan sızar, eylem yapar, birçok yere girer ve artık çıkaramazlar. Bu yüzden Türk ordusu sayıyı azaltmaya yanaşmıyor.”
HAKKARİ

Yorumlar