AB, Türkiye’nin insafına bıraktığı mültecileri hatırladı

 


AB, Türkiye’ye mülteciler için gönderdiği paraların muhataplarına ulaşıp ulaşmadığını bilmiyor. Türk yetkililer, giden paraları mültecilere verdiklerini söylüyor ancak
isimler, denetçilere açıklanmıyor. Türk yetkililer bunu da ‘veri koruma kanunlarına’ dayandırıyor.
Türkiye’ye para karşılığında mültecileri Avrupa’ya bırakmama görevi veren Avrupa Birliği (AB), şimdi de mülteciler için verilen paraların nasıl harcandığını bilmemekten şikayetçi.  Avrupa Birliği’nin (AB) mali durumunu denetlemekle yükümlü olan Avrupa Denetçiler Mahkemesi (European Court of Auditors), verilen paraların mültecilere ulaşıp ulaşmadığını bilmediklerini belirten bir rapor yayınladı.

AB’nin Sayıştayı niteliğinde olan Avrupa Denetçiler Mahkemesi, Avrupa Komisyonu’na, Türkiye’ye gerekli verileri sağlaması için baskı yapmasını da tavsiye etti.
BBC’nin verdiği habere göre Salı günü yayımlanan raporda Denetçiler Mahkemesi, öncelikli olarak Türkiye’ye verilmesi öngörülen 3 milyar euroluk yardım paketinin ilk ayağı olarak gönderilen 1,1 milyar euroyu ayrıntılı biçimde inceledi.

Rapor, mültecilerin barınma, gıda, yiyecek, eğitim ve sağlık masrafı için harcanan yaklaşık 2 milyar dolarlık bölümünü kapsamıyor. AKP-MHP yönetimindeki Türkiye’ye giden paraların hangi projelerde kullanıldığı yerinden incelemek amacıyla Türkiye’ye ziyaretler yapıldı, Türk yetkililerinden bilgileri paylaşması istendi.

Paranın kimlere gittiği belli değil
Avrupa Konseyi’nin Türkiye’ye mülteciler adına gönderdiği fonun nasıl kullanıldığını denetleyen kurum raporunda, mülteciler için hızlı bir mekanizma geliştirilerek yanıt verildiği ancak bu mekanizmanın tam olarak iyi bir şekilde koordine edilmediği belirtildi.
Geliştirilen projelerin yarısının amacına ulaştığı ancak yarısının beklenen etkiyi yaratmadığı aktarıldı.
Türkiye’nin 4 milyon kişi ile “Dünyanın en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliği yaptığı” da raporda iddia edilen hususlar arasındaydı. Raporda mültecilere ulaştılan yardımların takip edilmesinde yaşanan zorluklara değinildi.

Raporda Türk yetkililerin ‘veri koruma kanunlarını’ ileri sürerek kurum ile yardımdan yararlanan mültecilerin isimlerini, söz kunusu kişilerin ne kadar para aldığını paylaşmadığı, bu yüzden kimlerin yardım aldığını takip edilemediği vurgulandı.

Avrupa Birliği’nin gelir ve giderlerinin denetiminden sorumlu olan kurum pozisyonundaki Avrupa Denetçiler Mahkemesi raporunda, Türkiye Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın yardım sağlanan kişilerin isim, kimlik numarası ve adres bilgilerini vermeyi reddettiği belirtildi.
Raporda Avrupa Komisyonu’na Türkiye’ye gerekli verilerin sağlanması için baskı yapılması da tavsiye edildi.

Bu arada AFP haber ajansına konuşan kurum yetkililerinden Bettina Jakobsen “Bu ciddi bir durum. Normalde bir denetçi olarak beşikten mezara paranın nereye gittiğini takip etmek istersiniz. Bunu burada yapamıyoruz. Paranın mültecilere gittiğini görüyoruz ancak tüm paranın oraya gittiğini kesin olarak söyleyemiyoruz. Risk var” dedi.  Türkiye’ye sağlanan yardımların nasıl değerlendirildiği konusunda ise Jakobson “İnsani yardım projeleri, mültecilerin temel ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı oldu ama her zaman verilen paradan beklenen karşılık alınmadı” ifadesini kullandı.




3 yıl sonra talep ettiği belgeler ulaşamadı
Jakobsen, 3 yıldır ilk defa talep ettiği belgelere ulaşamadığını aktardı. Ancak projeleri yürüten Birleşmiş Milletler kurumları ve Avrupa Denetçiler Mahkemesi yetkilerinin, kurdukları kontrol sistemiyle riski kontrol edebildikleri ileri sürüldü.

Avrupa Birliği ve Türkiye arasında 2016 yılında yapılan göçmen anlaşması gereğince Türkiye’deki göçmenler için yardım sağlanması kararına varılmıştı.

Avrupa Birliği ülkeleri 2016 yılında Avrupa’ya geçişleri önlemek amacıyla varılan Mülteci Anlaşması çerçevesinde Türkiye’ye en az 3 milyar euro yardım sağlama kararı almıştı. AB yardımın faydalı bir şekilde kullanılması durumunda 3 milyar euro daha verme taahüdünde bulunmuştu.
Türkiye AB Delegasyonu Başkanı Christian Berger, 28 Aralık 2017’de, AB’nin Türkiye’ye Mülteci Anlaşması çerçevesinde yaptığı 6 milyar euroluk yardımın ikinci dilimi konusunda Türk yetkililerle görüşmelerin yapıldığını açıklamıştı.

Berger’in bu açıklamayı yaptığı tarih düşünüldüğünde AB yetkililerinin, Türkiye’ye gönderdiği paralar için şimdi ileri sürdükleri kriterleri gözönünde bulundurduğu söylenemez.
AB yetkilileri daha o döneme kadar, Türkiye ile yaptıkları Mülteci Anlaşması’nın büyük oranda hedefini bulduğunu düşünüyordu.

AKP, mülteci şantajını kullanıyor
Öte yandan Türkiye’nin taahüdüne rağmen, Avrupa’ya gelen mülteci sayısında geçmişe göre büyük bir artış da söz konusu.
Türkiye’den Yunanistan’a geçen mülteci sayısında geçen yıla göre yüzde 40’lık artış oldu. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR) verilerine göre gerek Ege Deniz’nin Yunan adalarına, gerekse de Meriç Nehri üzerinden Yunanistan’a ulaşan mültecilerin sayısı bu yıl içinde, geçen yıla göre yüzde 40 oranında arttı. Yunanistan’daki kamplarda çok sayıda kimsesiz çocuk da bulunuyor. BM yetkilileri “Ailesiz çocuklar karşısında ne yapacağımızı bilmiyoruz” demişti.
AB yetkililerinin uzun süredir unuttukları kriterleri şimdi sorgulamaya başlamasının bir nedeni de Türkiye’den mülteci akınının tekrar başlamasıyla ilgili olabilir.
HABER MERKEZİ

Yorumlar