KENAN KIRKAYA / MA/ANKARA
Seçim günü olası hilelere ilişkin yapılan simülasyonlar ve
çalışmalara göre, onlarca yönteme dikkat etmek gerekiyor. Bütün
hesaplar sandıkları sahipsiz bırakmak üzerine kuruluyor.
Cumhuriyet tarihi boyunca sürekli tartışma konusu olan
seçim hileleri ve şaibeler birden fazla yöntemi barındırıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimden önce yaptığı toplantıda, “İşi
başlamadan bitirme” talimatı kaygıları da artırdı. Bu konuda durumu en
hassas olan partilerin başında HDP geliyor. Yine Erdoğan’ın aynı
konuşmada, “HDP’yi baraj altında bırakma” çağrısı, ağırlıklı olarak
sandığa yönelik müdahalelerin HDP üzerinden şekilleneceği düşüncesini
oluşturdu.
3 aşamalı müdahale
Sandıklarda ne tür hileler yaşanabilir? Seçmen ve
müşahitler nelere dikkat etmeli? Bu konuda daha önceki deneyimlerden
yola çıkarak yapılan kimi simülasyonlar ve çalışmalarda birden fazla
yöntemin kullanılması dikkat çekiyor. Sandık güvenliği için kurulan
inisiyatifler, sandıkların korunması için 3 aşamalı bir çalışma
öngörüyor. Bu da hilelerin 3 aşamada yapıldığı öngörüsü üzerine
oturuyor.
Bölge bazlı yönelimler
Hilelerin ilk aşaması seçim öncesinde, diğeri sandık
başında, sonuncusu da sandıklar kapandıktan ve sayım başladıktan sonra
yaşanıyor. Hileler, bir strateji dahilinde hayata geçiriliyor ve hedef
odaklı bir yönelimi ifade ediyor. Seçim sistemi nedeniyle toplamda bir
partiyi (HDP’yi) baraj altında bırakarak ona gidecek oyların ve
çıkardığı milletvekillerinin tamamını ele geçirmek gibi genel bir hedef
belirlemenin yanı sıra bunun mümkün olmayacağı koşullarda ise il ve
bölge bazlı kimi müdahalelerle milletvekili sayısını artırmak
hedeflenebilir. Bu tür sınırlı sayıdaki seçmen ile milletvekili elde
edilebilecek alanlar işaretleniyor. Bu alanlarda seçim öncesinde seçmen
kayıtlarına müdahale edilebileceği gibi bu tür bölgelerin sandıklarına
özel seçilmiş sandık başkanları ve sandık görevlileri görevlendiriliyor.
Bu bölgelerde önceden sahte oy pusulaları basılabilir. Yine böylesine
kritik bölgelerdeki seçim sonuçlarına müdahale etme imkanı olmadığı
durumlarda, seçimleri iptal etmeye yönelik girişimler devreye
girebiliyor.
Gezici sandıklara dikkat
Özellikle Kürt illerinde seçmenin kendi iradesini eksiksiz
yansıtmasını engellemek amacıyla başvurulan en önemli yöntemlerden biri
sandık taşıma ve sandık birleştirme yöntemleri öne çıkıyor. Yine son
düzenlemelerle yasal hale getirilen gezici sandıklar başvurulacak önemli
hile yöntemlerinden biri olarak görülüyor.
Oy verme işlemindeki hileler
Oy verme işlemi sırasında da daha önceki hile
hazırlıklarını tamamlayacak adımlar atılıyor. Okuma yazma bilmeyenler ve
yaşlılar yerine oy kullanılması, önceden basılan pusulaların sandığa
atılması gibi yöntemler devreye giriyor. Yine Yüksek Seçim Kurulu’nun
(YSK) yaptığı son açıklamalarla her türlü işaretli ve mühürsüz pusulanın
kabul edileceği açıklandı. Bu da daha önce bir parti lehine
işaretlenmiş ve önceden hazırlanmış zarfların sandığa atılmasının yolunu
açıyor. Mükerrer oy kullanımları da başvurulan yöntemlerden biri.
Özellikle sandıklarda görevli kolluk güçlerinin hem görevli oldukları
sandıkta hem de kayıtlı oldukları sandıklarda oy kullanmaları mümkün
olabilir. Daha önce hayatını kaybetmiş insanlar yerine oy kullanılması
gündeme gelmişti yeniden bu tür yöntemlere başvurulabilir.
Müşahitleri uzaklaştırma
Yönetmenliklere aykırı olmasına rağmen okuma yazma
bilmediği gerekçesiyle sandık kurulu üyeleri veya başkanı vatandaşlar
ile oy kullanma kabinine girebiliyor. Bu doğrudan seçmeni yönlendirmek
anlamına geliyor. Başvurulan yaygın örneklerden biri de parti
müşahitlerinin sandık çevresinden uzaklaştırılması yöntemi olarak ortaya
çıkıyor. Bu durum sandıklara ciddi müdahalelerin gelişebileceğinin
işareti olur. Ağırlıklı olarak iktidar yanlısı sendika üyelerinden
oluşacak olan sandık kurulu üyeleri ve başkanları iktidar partisinden
yana tavır alabilir veya muhalif partilerin müşahitlerinin itirazlarını
işleme koymayabilir.
Devlet güçleriyle seçmen caydırma
Son düzenlemeler ile devlet güçlerinin ihbar üzerine
sandık başlarına kadar gelmesine olanak tanındı. Dolasıyla bu yöntemin
de sık kullanılacak yöntemlerden biri olması öngörülüyor. Bu da seçmeni
yıldırmak, sandığa gitmesini engellemek için caydırıcı bir yöntem olarak
tasarlanıyor ve daha çok da muhalif kesimlerin bulunduğu bölgelerde bu
yönteme başvurulabilir. Açık oy kullandırmalar, yine sandıklara önceden
oyların atılması da daha önce görülen ve bu kez yeniden tekrarlama
ihtimali olan sandık hileleri olarak düşünülüyor.
Kapandıktan sonra müdahaleler
Sandıklar kapandıktan sonra da sonuçlara müdahaleyi
sağlayacak yöntemlere başvurulabilir. Bunun için seçim esnasında
olabileceği gibi seçim sonrasında da görevliler sandık başından
uzaklaştırılmak istenebilir. “Bomba ihbarı, yangın alarmı” gibi durumlar
ile sandıklar sahipsiz bırakılabilir. Yine en sık başvurulan
yöntemlerden biri de muhalif partilere vurulan oyların geçersiz
sayılması. Son düzenlemeler ile ittifak alanının herhangi bir yerine
vurulan mühür geçerli sayılırken HDP gibi tek başına seçime girecek olan
partilere vurulan mühürler vurulması gereken yeri aştığı gerekçesi ile
geçersiz sayılabilir. Ayrıca iktidar partisi lehine verilen bir oy hem
ittifaka, hem verilen partiye ve hem de iktidar partisine yazılabilir.
Yani bir oy iki kez sayılabilir. Sonuçlar tutanaklara geçirildiğinde
eksik ya da fazla yazma yöntemlerine başvurulabilir.
Seçim günü erken açıklamalar
Seçim sonuçlarını önceden iktidar partisi lehine sonuçlar
üzerinden ilan etmek, başvurulan önemli hile yöntemlerinden biri. Bu
erkenden bir algı yaratarak muhalif seçmeni, sandık görevlilerini
demoralize etmeyi ve sandık başlarından çekmeyi amaçlıyor. En son 16
Nisan referandumda da bütün şaibelere ve aradaki fark çok az olmasına
rağmen “Evet”i çok yüksek gösteren yayınlar ve açıklamalar yapıldı. 1
Kasım’da da benzer bir taktik uygulanmıştı. Ayrıca daha sonra yapılacak
her türlü itirazın önünü kapatmak için müşahitlere mühürsüz ve ıslak
imzasız tutanaklar verilebilir ve bu tür tutanakların daha sonra
geçersiz olduğu ileri sürülebilir. Önceden hazırlanan torbalar yeni
torbalarla değiştirilebilir ve yapılan bir itiraz sonucu o torbadaki
sonuçlar geçerli kılınabilir.
Nihayetinde sandığa yansıyan halk iradesinin gerçekten
yerini bulması sandığa giren irade ile çıkan iradenin bir olmasına
bağlı. Daha önce sandığa giren ile çıkan iradenin farklı olduğuna
ilişkin pek çok örnek yaşandı. Bunu engellemenin tek yolu da sandıklara
bilinçli bir şekilde sahip çıkmaktan geçiyor.
Yorumlar
Yorum Gönder