KCK Yürütme Konseyi
Eşbaşkanlığı, seçim süreci ve koşulları ile devletin olanaklarının
seferber edilmesini hatırlatarak, AKP-MHP faşist blokunun aldığı sonucun
gayri meşru olduğunu söyledi.
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, AKP-MHP faşist
ittifakının seçimlerde her türlü oyun ve hile ile cumhurbaşkanlığını
gasp ettiğini ve Meclis çoğunluğunu elde ettiğini ifade etti. “Bu bir
başarı veya güçlenme değil” diyen Eşbaşkanlık, faşist ittifakın sadece
devlet imkânları ve baskısıyla iktidarda kaldığına dikkat çekti.
Demokrasi güçlerine yönelik yeni bir baskı dönemi başlatılacağı
tespitinde bulunan Eşbaşkanlık, demokrasinin ancak mücadele ile
gelebileceğini vurguladı. Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, baskılara rağmen
HDP’nin barajı aşması nedeniyle HDP etrafında toplanan Kürt halkı ve
demokrasi güçlerini kutladı.
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı tarafından yapılan yazılı
açıklamada, OHAL ortamında baskı ve eşitsizlik koşullarında hilesi bol
bir seçim yapıldığı; AKP-MHP faşist iktidarının demokrasi ve Kürt
düşmanı politikalarına meşruiyet sağlamak için her türlü baskı, hile,
yol ve yöntem uyguladığı hatırlatıldı. Seçimin yapıldığı ortam, seçim
sürecindeki baskılar ve sandıklara bir biçimde müdahale edilmesinin bu
seçimi gayrimeşru kıldığı vurgulanan açıklamada, iktidarı seçimle
bırakmak istemeyen, seçimi kazanmayı Türkiye’nin istiklal sorunu olarak
gören AKP-MHP faşist ittifakının iktidarda kalmak için her türlü baskı
ve oyuna başvurduğu tekrarlandı. Bu açıdan cumhurbaşkanlığı seçimi ve bu
faşist ittifakın Meclis çoğunluğunu almasının meşru kabul
edilemeyeceğinin belirtildiği açıklamada, “Demokrasi güçleri bu
sonuçları meşru görmemeli, gayrimeşru bu faşist iktidara karşı tutum
almalı ve mücadelelerini süreklileştirmelidirler” denildi.
HDP’nin barajı aşması başarıdır
Bu seçimde AKP-MHP faşizminin diğer amaçlarının yanında en
büyük amacının HDP’yi baraj altında bırakmak olduğu anımsatılan
açıklamada, şunlar kaydedildi: “Ancak Kürt halkı ve Türkiye halkları
sahip çıktığından ne baskılar ne hileler HDP’yi baraj altında bırakmaya
yetti. Bu nedenle HDP etrafında toplanan Kürt halkını ve demokrasi
güçlerini bu başarılarından dolayı kutuluyoruz.
Mücadele edilirse ömrü kısa olur
AKP-MHP faşist ittifakının baskı, her türlü oyun ve
hileyle cumhurbaşkanlığını gasp etmesi, Meclis çoğunluğunu elde etmesi
bir başarı ve güçlenme olarak görülmemelidir. Aslında Türkiye halkları
bu faşist iktidarın yönetimi altında olmak istemediğini ortaya
koymuştur. Sadece devlet imkânları ve baskısıyla iktidarda kalıyorlar.
Yoksa Türkiye halklarını ve toplumlarını bir birine düşman eden,
komşusuyla ve iş yerindeki arkadaşıyla barışık olmayan mutsuz bir
toplumsal ruh hali yaratan bu iktidarın halklar tarafından kabul
edilmesi mümkün değildir. Mücadele edildiğinde Türkiye halklarının
iradesi karşısında ayakta kalamayacaklardır. Bu faşist iktidara karşı
demokrasi güçleri mücadele ettiğinde bu iktidarın ömrü uzun
olmayacaktır.
Hiçbir toplum bunlara layık değil
AKP ve MHP bir toplumun yönetim gücü olacak siyasi
partiler değildir. Sadece Kürt halkı, halklar ve tüm farklılıklara
düşmanlık temelinde iktidar olmayı amaçlayan faşist ve soykırımcı
güçlerdir. Kürtler ve farklı topluluklara düşmanlık üzerinden toplum
içinde şovenizmi kışkırtıp sonradan bu şovenizm üzerinden güç olmak ya
da oy toplamak hiçbir yönetim anlayışı, ahlak ve toplumsal değerler
tarafından kabul edilemez. Hiçbir toplum ve ülke böyle partiler
tarafından yönetilmeye layık değildir.
Meşru görülmemeli, kabul edilmemeli
AKP-MHP ittifakı Türkiye’de toplumun desteğini
kaybetmişlerdir. Nitekim seçimde kaybedeceklerini anlayınca tüm faşist
iktidarlar gibi şovenizmi kışkırtma yolunu seçmişlerdir. Kandil’e rutin
hava saldırıları dışında herhangi bir hareketlilikleri olmadığı halde
toplumu kandırmak için Kandil’e karadan askeri harekât yapıyoruz,
Kandil’e yaklaştık yalanını söylemişlerdir. Bunlar yetmiyormuş olacak ki
35 PKK-KCK yönetimini vurduk, diyerek oylarını yükseltmeyi
hedeflemiştir. Hiçbir ahlaka sığmayan bu tür yalanlar ve yollarla oy
yükselten siyasi partilerin iktidarını meşru görmemek ve kabul etmemek
gerekmektedir.
AKP-MHP bir savaş ittifakıdır
AKP-MHP faşist ittifakı Kürt halkına ve demokrasi
güçlerine karşı bir savaş ittifakıdır. Bu açıdan bu politikalarının
doğru bulunduğunu iddia ederek, bu savaş ve saldırı politikalarını
sürdürecektir. Kürt halkının özgürlük mücadelesine yönelik
saldırganlığını sürdürürken Türkiye’nin demokrasi güçlerini ve
demokratlarını teslim alma baskısını artıracaktır. Tüm toplumu ve
demokrasi güçlerini savaş politikalarına alet etmeye çalışacaktır. Bu
yönüyle demokrasi güçlerine yönelik yeni bir baskı dönemi
başlatılacaktır.
Mücadele dışında yol yoktur
Kürt halkı ve demokrasi güçleri bilmelidir ki Türkiye’ye
demokrasi ancak bu faşist iktidara karşı mücadeleyle getirilebilir.
Türkiye’nin tüm sorunlarının demokrasi içinde çözülmesinin mücadele
dışında başka bir yolu yoktur. AKP-MHP ittifakının seçimle iktidarını
bırakmayacağı anlaşılmıştır. Çünkü bu bir toplum yönetimi ve iktidarı
değildir. Demokrasi güçlerini ezmeyi önüne koyan bir savaş hükümetidir.
Böyle bir iktidara karşı da bir gün bile beklemeden mücadeleyi
örgütleyip geliştirmek zamanıdır. Bu açıdan Türkiye’de tüm demokrasi
güçlerinin en geniş demokrasi ittifakında buluşmaları önemlidir. Bu
temelde en geniş demokrasi ittifakıyla AKP-MHP faşist iktidarına karşı
her yerde mücadele etmelidirler.
Her yerde mücadele edilecektir.
AKP-MHP faşist ittifakı 24 Haziran seçimleri sonrası
Kürtlere karşı soykırım saldırılarını her yerde sürdüreceklerini ilan
etmişlerdir. Kürt gençleri buna karşı özgürlük mücadelesi alanlarına
koşarak, bulunduğu her yerde faşizme karşı mücadeleyi yükselterek cevap
vermelidirler.
Bizler Kürt Özgürlük Hareketi olarak bu demokrasi ve
halklar düşmanı faşist iktidara karşı her yerde mücadele edeceğiz. Bu
faşist iktidar yenilgiye uğratılıp halklarımız özgür olana kadar
mücadelemiz sağlam bir irade ve büyük bir kararlılıkla sürecektir. Bu
faşist iktidarın ömrü uzun olmayacaktır. Halklarımızın özgürlük ve
demokrasi mücadelesiyle bu faşist iktidarın sonu getirilecektir.”
ANF/BEHDİNAN
Yorumlar
Yorum Gönder