Rauf KARAKOÇAN
Bir süreden beridir Kandil operasyonu hakkında büyük
gürültü koparılmaktadır. Seçimlere propaganda malzemesi olarak
kullanmaktan tutalım işgali meşru gösteren söylemlere kadar kamuoyuna
yalan haber yayılmaktadır. Halkın doğru haber alma kanalları tıkatıldığı
için resmi devlet medyası ile yandaş havuz medyası kol-kola,
kafa-kafaya masa başı haberler üreterek gerçekleri çarptırmaktadırlar.
Türkiye’deki iktidar; algı operasyonu yaratmada yalan haber üretip
servis etmede uzmandır. Kamuoyunun kafasını karıştırmada son derece
mahirdir.
Sınır dışı operasyonlardan medet umuyorlar. Suriye’de,
Irak’ta battıkça batıyorlar. İşgalci, talancı, sömürgeci güç olmaktan
kurtulamayacaklar. Gerici, katliamcı, yobaz, dinci çetelerle dost,
halklara düşman dış politikasıyla kendisine alan açmaya çalışıyor.
Suriye’de; süre gelen savaşa Türkiye’nin taraf olma arzusu çaresizliğin,
tükenmişliğin bir sonucuydu. Cerablus, El Bab ve ardından Efrîn işgali
ile içinden çıkılmaz bir bataklığa saplanmıştır. Bu işgal girişimini
meşrulaştırmak için akıl almaz yöntemlere başvurmaktadır. İşgal ettiği
alanları kendi toprağına katmanın alt yapısını oluşturmaya
çalışmaktadırlar. Minbic üzerinde fırtınalar koparmaktadır. Herkese diş
bilemekte, Rojava’ya saldırmanın hesaplarını yapıp, halkları tehdit
etmektedir.
Irak işgali adım adım geliştirilmeye çalışılıyor. Yoğun
teknik kullanımını bir üstünlük sayarak “Kandil’e girdi-girecek” gibi
bir hava estiriyor. Ecdadı ile övünen, geleceğin zaferlerinden dem vuran
Erdoğan’ın ağzından salya akıyor. Sıfır sorunlu politikalardan
saldırgan, tehditkâr ve işgalci politikalara gelindi. Sınırlardaki
mayınların kaldırılmasından bahsederken boydan boya set ördüler tel
çektiler. Bütün bunlar Kürt çözümünden sonra gelinen aşamadır. Bu
aşamadan sonra yapılacak bir şey kalmadı. Denenmedik yol, başvurmadık
yöntem kalmadı. Zulüm ile abat olunmayacağını en iyi bilen faşist
diktatör Erdoğan’ın kendisidir.
Kandil operasyonu faşist diktatörlüğünün son durağı
olacaktır. “Kandil’i PKK’nin başına yıkacağız” yalanları ile türbinlere
oynamaktadırlar. Kurusıkı atışlarla Kandil’e girilemez. Türk devletinin
söylemleri, pratik uygulamaları, stratejik taktik yaklaşımları müflis
tüccarın durumudur. Palavra laflarla peynir gemisi yürümez. PKK’nin kırk
yıllık mücadele süresi içinde kaç hükümet değişti? Kaç cumhurbaşkanı,
MGK, başbakan, genelkurmay başkanı, general değişti? Kaç içişleri
bakanı, vali, emniyet müdürü, kamu görevlisi, kolluk gücü değişti
bilinmez. Ama bilinen bir gerçeklik vardır. Hiç birinin adı, ünü, sanı,
silueti dahi kalmadı. TC ve hükümetleri; Kapitalist modernitenin ve
NATO’nun askeri, siyasi, ekonomik, istihbarat vb hemen her konuda
desteğini almasına rağmen PKK’yi geriletememiştir. Bu devlet bütün
varlığını ortaya koyarak PKK’yi bitirememiştir, PKK’yi yenememiştir.
Bütün kaynaklarını seferber etmiş, iç ve dış dayanaklarını savaşa
endekslemiş olmasına rağmen sonuç alamamıştır. Çünkü haksız ve hukuksuz
bir savaş yürütmektedir.
PKK ye karşı mücadelede yeni bir fasıl başlatmış olan
Erdoğan diktatörlüğü, geçmiş savaş sürecinden gerekli dersleri
çıkarmamış olacak ki imha operasyonları ile sonuç alacağını sanıyor. Bu
denli pervasızca saldırılarda bulunuyor. Demokrasiye şans vermek, sorunu
barışçı, siyasi yöntemlerle çözmenin zeminini oluşturmak için yoğun bir
çaba gösterilmesine rağmen Kürt Özgürlük Hareketini imha etmeye
çalışıyor. Denenmiş katliamcı, baskıcı yöntemleri denemekten vaz
geçmiyor, şiddete ve savaş seçeneğine mahkûm olmuştur.
AKP hükümeti de kendisinden önceki hükümetler gibi
tehditler savurarak, “kök kazımaktan” bahsediyor, “tek bir kişi kalana
kadar mücadele devam edecek” sözünü tekrarlıyor. Ama önceki hükümetlerin
hepsi de tarihin çöplüğüne gitmekten kurtulamadılar. AKP’de aynı
akıbete uğrayacaktır. Kandil; kendileri için kolay bir lokma
olmayacaktır. Kürt sorunu konusunda samimi çözüm projesi ve siyasi
perspektifi olmayan siyasi iktidarların çözülüp dağılmaları
kaçınılmazdır. İşi askere havale etmekle, baskı, zor, katliamla bu işi
çözeceklerini sananlar kaybettiler.
Kürtleri yok sayan politikalar iflas etmiş, savaştan,
şiddetten beslenen hükümetlerde bitmiştir. Kandil operasyonu ve güney
Kürdistan’ın işgali akla ziyan beyhude bir girişimdir. Bu haksız,
hukuksuz, kirli savaşın kaybedeni Kürtler olmayacaktır. Efrîn‘e girdiği
gibi Kandil’e de girse yine kazanma şansı yoktur. Kandil operasyonu
Erdoğan’ın siyasi yaşamını ve AKP hükümetini bitirecektir.
Yorumlar
Yorum Gönder