HADDİNİ BİL SOYSUZ


Türk İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’nin üçüncü partisi olan HDP’nin Eşbaşkanı Pervin Buldan’a telefon açıp ölümle tehdit etti. Buldan,Soylu’nun ‘size haddinizi bildireceğiz, size artık yaşama hakkı yok’ dediğini aktararak, “Bir partinin eşbaşkanını arayıp tehdit etmesi kabul edilemez. Herkes haddini bilecek, Soylu da haddini bilecek” dedi.

Türk Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan’ın, eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’dan kiraladığı tetikçi Süleyman Soylu, oturtulduğu İçişleri Bakanlığı koltuğundaki icraatlarına bir partinin eşbaşkanını arayıp ölümle tehdit etmeye ekledi. Soylu, önceki gün HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan’ı telefonla arayıp tehdit etti.
Türk İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Ağrı Doğubeyazıt’ta 2 kişinin öldürülmesine ilişkin aradığı yönündeki iddialar, dün Buldan’a soruldu. Soylu’nun önceki gün sabah kendisini aradığını teyit eden Buldan, şunları söyledi: “Sayın Soylu direkt partimizi hedef gösteren, infazın partimizle bağlantılı olduğunu ima etti. Bu konuşmayı reddediyoruz. Tıpkı Suruç’ta olduğu gibi yapanlar cezalandırılmıyor, olayla alakası olmayanlar sorumlu tutuluyor. Soylu bir kez daha bu infazdan bizi sorumlu tutmaya çalıştı. Soylu ‘size haddinizi bildireceğiz, size artık yaşama hakkı yok. Sizler sorumlusunuz, nereye gidiyorsanız gidin. CHP’ye mi Avrupa’ya mı gidiyorsunuz’ gibi saçma sapan bir konuşmayla karşı karşıya kaldım. AKP bundan sonra da bu ülkeyi böyle mi yönetecek? Böylesi bir kinle bu ülkenin üçüncü büyük partisi olan 6 milyondan fazla insanın oyunu alan bir partiyi bu tür suçlamalarla karalamalarına asla izin vermeyeceğiz. Soylu’nun bir partinin eşbaşkanını arayıp tehdit etmesi kabul edilemez. Herkes haddini bilecek, Soylu da haddini bilecek. Biz sıradan bir parti değiliz. Türkiye’nin demokratikleşmesi için büyük bedeller ödeyen bir partiyiz. Suruç’ta insanlar hastanede boğazları kesilerek katledildi ama suçlular değil bizim adayımız tutuklandı. Herkes haddini bilecek, Soylu da haddini bilecek.”
Kendisine iade ediyoruz
HDP Eşbaşkanı Sezai Temelli de bu duruma tepki göstererek, “İçişleri Bakanı bugüne kadar yapması gerekenleri yapmadı, HDP ile uğraştı. Ortada hepimizin kınadığı bir olay var. Gidip suçluları yakalamak yerine partimizle uğraşmaya devam ediyor, tıpkı seçimde olduğu gibi. Bütün bu sözlerini kendisine iade ediyoruz” dedi.
2 kişi öldürülmüştü
Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde, biri hastane çalışanı diğeri ise köyde bakkal işleten 2 kişi başlarına kurşun sıkılmış vaziyette ölü bulundu. Hükümet, 2 kişinin AKP destekçisi oldukları için gerilla tarafından öldürüldüğünü öne sürdü.
Türk medyasına göre; 25 Haziran günü Doğubayazıt ilçesine bağlı Büyük Ağrı ile Küçük Ağrı dağı arasında kalan Yaygınyurt köyünde meydana geldi. Doğubayazıt ilçesinin Türkmen köyünde bakkal dükkanı işleten Mevlüt Bengi’nin (46), Yaygınyurt köyü mevkiinde elektrik direğine bağlı ve başından tabancayla vurularak öldürülmüş olarak bulundu.
Doğubayazıt’ın Uluyol Mahallesi’nde ise Doç. Dr. Yaşar Eryılmaz Devlet Hastanesi’nde görev yapan temizlik personeli Feyzi Ertik, 25 Haziran günü evinin bahçesindeki mutfakta iple asılmış halde eşi tarafından ölü bulundu.
İlçede 2 kişinin Ak Partili oldukları ve PKK terör örgütü tarafından öldürüldükleri öne sürülürken, henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
Sokağa çıkma yasağı
Soylu’nun tehditlerinin ardından Yanyurt köyü ve çevresinde dün “sokağa çıkma” yasağı ilan edilerek hava destekli operasyon başlatıldı.
Süleyman hep tetikçi!
Türkiye’de derin devlet ile özdeşleşen eski İçişleri Bakanı ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar’ın yetiştirip Demokrat Parti (DP) Genel Başkanlığı’nın emanet ettiği Süleyman Soylu, bir süre bu görevde bulundu. 2008’de dönemin başbakanı Erdoğan için “Paçalarından yolsuzluk akıyor” ifadelerini kullanan Soylu, 5 Eylül 2012’de Mehmet Ağar’dan satın alınıp AKP’ye dahil edildi. Hemen ardından, 30 Eylül 2012’de AKP MKYK’sına seçilip, sonrasında da AKP Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirildi. 64’üncü hükümette 9 aylık Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak da görev yapan Soylu döneminde bin 319 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.
On binlerce kişi tutuklandı 
31 Ağustos 2016’da İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın yerine atanan Soylu döneminde operasyonlar yoğunlaştırıldı. Bir yandan savaş politikalarını derinleştiren Soylu, öte yandan OHAL uygulamasının da sorumluluğunu üstlendi. İlan edilen OHAL ve beraberinde çıkarılan KHK’lerle yüz binlerce kişi işinden edildi. Gazeteciler, siyasetçiler, aydınlar, yazarlar, iş insanları ve öğrencilerin de içerisinde bulunduğu on binlerce kişi tutuklandı.
Sürekli tehdit etti 
Daha önce HDP’ye ve Kürt siyasetine yönelik tehditleri ile gündeme gelen Soylu, aynı zamanda açlık grevi yapan Semih Özakça ve Nuriye Gülmen’in açlık grevine ilişkin, “yiyip içiyorlar” sözleri, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik, “sen bittin” tehditleri ve Demirtaş’a yönelik ağır ithamlar ve “terörist” suçlamalarıyla gündemden hiç düşmedi.
Belediyelerin gasbı
Soylu’nun döneminde yaşananlar sadece bunlarla sınırlı kalmadı. 11 Eylül 2016’da İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan genelge ile onlarca DBP’li belediyeye kayyum atandı. Belediye eşbaşkanları ise tutuklandı. Görevden alınan belediye eşbaşkanlarının yerine vali ve vali yardımcıları atandı. DBP’li belediyelere atanan kayyumlar tarafından asılan Kürtçe ve Ermenice tabelalar kaldırıldı. Yine yollarda bulunan yön levhalarında da Kürtçe isimler kaldırıldı. Çıkarılan KHK’ler ile onlarca muhalif gazete, radyo, TV ve internet sitesi ya kapatıldı ya da kayyum atandı. Kapatılan kurumların eşyaları TMSF’ye devredildi. Kürt kentlerinde Uğur Kaymaz, Ehmedê Xanî, Orhan Doğan gibi isimler için yapılan anıtlar yıkıldı.
Soylu’nun bakanlığı döneminde siyasetçi, aydın yazarlar hakkında kullanmış olduğu bazı ifadeler de tepki çekti. Soylu, Sinop Uğur Mumcu Meydanı’nda 10 Nisan 2017’de düzenlediği mitingde HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ için “Biz ona dört tane duvar verdik, şimdi istediği duvara sırtını dayasın” diyerek operasyonların hukuki olmadığını itiraf etti. 23 Haziran 2017’de T24 haber sitesinde “Kürtler üzerine bazı trajikomik deneyler” başlıklı yazı kaleme alan Prof. Dr. Baskın Oran için ise Soylu, “Kendisini ilim adamı olarak pazarlamış. Yazısının her kelimesini alçakça kurgulamış bir uşak. Baskın Oran hakkında suç duyurusunda bulunuyorum” ifadelerini kullandı.
Bir çete elemanı gibi
Süleyman Soylu, HDP Eşbaşkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un annesi Hatun Tuğluk’un Ankara’daki cenazesine 14 Eylül 2017’de düzenlenen saldırının faillerinden biriyle saldırı sonrası fotoğraf çektirdi. Konuya ilişkin 16 Eylül’de Twitter’dan kendisini eleştirenlere “Alçaksınız” hakaretinde bulundu. Saldırıyla ilgili gözaltına alınanlardan birinin gözaltından önce kendisiyle fotoğraf çektirdiğini belirten Soylu, “Fotoğraf çekilenlerden birinin de gözaltına alınması, fitne gerçeğini değiştirmez” dedi. Soylu bir sonraki gün, 17 Eylül’de yaptığı açıklamada “Ulan bir fotoğrafla istifa mı edeceğim” ifadelerini kullandı.
Demirtaş’ı hedef aldı
26 Kasım 2017’de Demirtaş’ı “6-7 Ekim’de bu ülkenin çocuklarının katledilmesi talimatını veren kişi” olarak tanımlayan Soylu, Demirtaş’ın cezaevinde kaleme aldığı “Seher” kitabının gelirinin çocukların ve gençlerin eğitimi için kullanılacak olmasını eleştirdi. Soylu, “Türkiye Cumhuriyeti güçlüdür. Çocukları eğitmek için onun parasına da puluna da, onun kaleminden kan damlayan kitabına da bizim ihtiyacımız yoktur” dedi.
 Kılıçdaroğlu’na ‘sen bittin’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için 10 Aralık günü yaptığı konuşmada “Müfteri”, “Siyasi sahtekar” ifadelerini kullanan Soylu, “Kılıçdaroğlu, sana açık açık söylüyorum sen bittin” tehdidinde bulundu.
Tanrıkulu’nu da 
Hakkari’de 9 Eylül 2017’de SİHA’ların saldırısında bir kişi yaşamını yitirdi, 3 kişi ise yaralandı. Olayın ortaya çıkmasını gündemine almayan Soylu, konuyu gündeme taşıyan CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nu, “Ana muhalefet partisinin bu milletvekilini acilen çağırıp ağzının payını vermesi lazım” diyerek hedef gösterdi.
ANKARA

Yorumlar