Sahip olduğu petrol gibi önemli yeraltı
kaynaklarına, tarım ve hayvancılığa elverişli arazilerine; sular atında
bırakılmak üzere olan Hasankeyf gibi turistik mekanlara rağmen
işsizlikte birinciliği kaptırmayan Batman halkının gözü 24 Haziran’da.
ÖMER ÇELİK / MA/BATMAN
İşsizliğin başkenti Batman’da halk, yoksulluk kadar
unutmadıkları faili meçhul cinayetler, karşılaştıkları inkar, maruz
kaldıkları baskı ve haksızlıklar için 24 Haziran’da sandık başına
gidecek.
“Siyah altın” olarak adlandırılan petrolün Türkiye’de en
fazla üretildiği kent Batman. Buna rağmen ülkede işsizliğin en fazla
olduğu kent de Batman. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) geçtiğimiz
Mart ayında açıkladığı 2017 yılı İşgücü İstatistiklerine göre, ülke
genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2017 yılında bir
önceki yıla göre 124 bin kişi artarak 3 milyon 454 bin kişiye yükseldi.
Batman ise en çok işsizin olduğu il oldu. Yüzde 26.9’luk oran ile 10.9
olan ülke ortalamasının neredeyse üç katı işsize sahip olan kent,
işsizliğin adeta başkenti.
342 bin 111 seçmenin yaşadığı kentteki 366 okulda seçim
günü 1124 sandık kurulacak. Ağırlıklı olarak Sason ve Gercüş ilçelerinde
olmak üzere kentte kurulacak bu sandıklardan 65’inin Yüksek Seçim
Kurulu (YSK) tarafından taşınması yönünde karar verildi.
HDP 3, AKP 1 vekil çıkarmıştı
Kentte yapılan son seçim sonuçlarına bakıldığında bariz
bir şekilde HDP üstünlüğü görülüyor. 7 Haziran 2015 seçimlerinde HDP
yüzde 72.6 oranında oy alırken, AKP yüzde 18.2, CHP 0.8, MHP 1.0, Saadet
Partisi ise 1.0 oranında oy aldı. 1 Kasım seçimlerinde ise HDP yüzde
68.2, AKP yüzde 28.4, CHP 1.2, MHP 0.6, Saadet 0.6 oranında oy aldı. Bu
sonuçlar üzerinden HDP 3 vekil, AKP ise 1 vekil çıkardı.
Vekil sayısı 5’e çıkarılan kentte HDP, Feleknas Uca,
Necdet İpekyüz, Ayşe Acar Başaran, Mehmet Rüştü Tiryaki ve Şükrü
Baytar’ı aday gösterdi.
Bölgenin diğer kentlerinde olduğu gibi belirlenen adaylar
üzerinden parti için tartışmalarla gündeme gelen AKP’de ise partinin
kentteki tek vekili olan Ataullah Hamidi bu kez aday gösterilmezken,
Ziver Özdemir, Murat Güneştekin, Mehmet Şat, Murat Çiçek ve Ayla Işık
aday olarak gösterildi. Raman aşiretinden olan ve Meclis’in 20. ve 21.
dönemlerinde DYP’de milletvekilliği yapan Faris Özdemir’in bu seçimlerde
Saadet Partisi’nden milletvekili adayı olması, AKP’nin bu aşiretten
bugüne kadar aldığı oyların da bölünmesi anlamına geliyor.
Sandık başına gidip tercihlerini göstermeleri öncesi
halkın yönelimini anlamak için kentin sokaklarını turluyoruz. İşsizliğin
açık bir fotoğrafı olarak kıraathanelerin gün ortası neredeyse tıka
basa olduğu kentte, cadde ve sokaklar parti bayraklarıyla donatılmış.
Ancak bariz bir HDP üstünlüğü olduğu daha ilk bakış görülebiliyor.
Kentin en işlek caddelerinden biri olan Gülistan Caddesi’nin hemen yanı
başında, iki elin arasında bir dünya motofinin yer aldığı İnsan Hakları
Anıtı’nın üzerine bile HDP bayrakları asılmış.
Oyumuzu kendimize vereceğiz
Cadde boyu ilerlediğimizde ayakkabı sandığının başında
oturmuş, müşteri bekleyen Celil Acar (47) ile karşılaşıp işler nasıl
diye soruyoruz. “Günde birkaç kişi ayakkabılarını boyuyor” diyor. Evine
ekmek götürme derdinde olan Acar, seçimler için ise “İnşallah iyi
geçecek. Herkes kendi vicdanıyla baş başa. Oyumuz belli, oyumuzu
kendimize vereceğiz” diyor.
Kendimiz için sandığa gideceğiz
Biraz ötesinde duran sıcaktan korunmak için bir ağaç
gölgesinde demirlere yaslanmış duruyor Aydın Sevgin ve Cemal Turan.
İkisi de inşaat sektöründe çalışıyor. Eskisi gibi iş bulmakta
zorlandıklarını söyleyen Aydın Sevgin, “Seçim nasıl” sorumuza HDP’yi
işaret ederek, şu yanıtı veriyor: “Bu seçimleri kazanacağız mutlaka.
İnsanlar belki oylarının rengini belli etmiyor ama herkes çok net.
Çevremize, eşimiz, dostumuza baktığımızda önceki yıllardan çok başka bir
hava var. Herkes artık aynı düşüncede. Bu seçimlerde kimliğimiz,
dilimiz, kendimiz için sandığa gideceğiz. Huzur istiyoruz, huzur için de
bu iktidarın değişmesi lazım.”
Arkadaşı Cemal Turan ise “Herkes bilsin ki Kürtler bu
ülkede var. Buradayız, bu topraklardayız ve partimiz HDP’nin
arkasındayız. Irkçı faşist düşünceleri destekleyecek değiliz. Kimsenin
Batman’dan kuşkusu olmasın, biz kazanacağız” diyor doğrudan.
AKP’ye oy verenler de vazgeçiyor
AKP ve Tayyip Erdoğan’ın hala kendilerini
kandırabileceğini sandığını, ancak kendini bilen insanların verilen
sözlere artık kanmadığını belirten Aydın Sevgin, “İnsanlar artık uyandı,
bu da sandığa yansıyacak. Eskiden AKP’ye oy verenlerde dönüşüm var.
Oylarımızla Demirtaş’ı sandıklardan kurtaracağız. 5 milletvekilliğini de
alacağız. O da öyle demiyor mu zaten ‘Demirtaş sizsiniz’ diye. Eğer biz
isek gereğini de yapacağız” diyor.
12 yaşındaki Neytullah’ın geleceği
Partilere ait seçim araçlarının dolaştığı caddelerde
ilerlerken, karşımıza bu kez de ellerinde HDP bildirileri ve
çıkartmalara bir grup çocuk çıkıyor. Yoldan gelip geçen yaya ve araç
sürücülerine bildiri dağıtıp, duvar ve direklerle birlikte otobüs
duraklarına ve reklam panolarına parti çıkartmalarını yapıştırmakla
meşguller. Onlardan biri yemyeşil gözleriyle Neytullah. Henüz 12
yaşında. Bildiriyi “geleceği için” dağıttığını söylüyor bir çırpıda.
Babası geçtiğimiz Newroz’da evlerine yapılan baskın sonrası gözaltına
alınıp tutuklanmış.
Bu iktidar değişmeli
Oturdukları bankta onun elinden bildiri alan Ayten İnan ve
Leyla Orak ise atanamayan iki öğretmen. Girdiği mülakatı siyaseten
geçemediğini belirten Leyla Orak’a, mülakat sırasında Tahir Elçi’nin
ölümü ve onun cenazesinde polise taş atan çocuk hakkında ne düşündüğü
sorulmuş. “Üniversiteyi bitirdik, mülakata tabi tutuluruz. 4 yıl okuyup,
seni işsiz bırakabiliyorlar. Bir öğrenci nasıl daha iyi eğitebilir
testine tabi tutulmak yerine siyasi görüşlerimiz üzerinden teste tabi
tutuluyoruz” diyen Ayten İnak, mesleklerini yapmak istediklerini, ancak
bunun için önce mevcut iktidarın değişmesi gerektiği fikrinde.
Her ikisine bir kadın olarak seçimlerden ne beklediklerini
soruyorum. Soruma Ayten İnak yanıt veriyor: “Dünyanın her yerinde kadın
olmak kuşkusuz zor ama Türkiye’de apayrı, daha zor. Bugün partilere ve
kadınlara dönük vaatlerine baktığımda Türk, Kürt, Sünni, Alevi, Ermeni
ayrımı yapmadan bakabilen tek parti olarak sadece HDP’yi görebiliyorum.
Kendimi nerede ifade edebilirim dediğimde yine HDP’yi görebiliyorum.
HDP’nin Meclis’te olması, her şeyden önce bir kadın olarak benim orada
olmam demek. Kadın cinayetlerine, taciz ve tecavüzlere, çocuk
istismarına karşı gerçekten mücadele ettiğine inandığım HDP’nin
Meclis’te olması halinde kadınlara dönük haksızlıkların son bulacağına
inanmıyorum.”
Tek başına oy vermek de yetmiyor
Arkadaşı Leyla Arak ise aynı soruya şu yanıtı veriyor: “Bu
iktidar yapabileceği her şeyi yaptı bizlere. Bu gidişata artık dur
demenin zamanı geldi. HDP’nin Meclis’te benim iç sesim olacağını
düşünüyorum. O yüzden bir kadın olarak HDP’nin yanında yer alacağım.
Sandığa da bu inançla gideceğim. Oy vermek tek başına yetmiyor tabi,
oylarımızın takipçisi olacağız de o gün.”
Ciğerim yandığı için buradayım
Kentte düzenlenecek mitinge davet bildirilerinin
dağıtımını takip ettiğimiz HDP’liler arasında yer alan ve bir yandan
bildiri dağıtırken, diğer yandan elindeki mendiliyle sık sık alnında
biriken terleri silen bir amca dikkatimizi çekiyor. Adı İbrahim Küspet,
yaşı 79. Yanına sokulup, “Bu yaşta bildiri dağıtmak zor olmuyor mu?”
diye sorduğumuzda, “Hayır. Ciğerim yanıyor. O yüzden buradayım” yanıtı
veren Küspet, sonra başlıyor anlatmaya. Oğlu Zeynel, 1994 yılında faili
meçhul cinayete kurban gitmiş. O dönem İçişleri Bakanı olan Mehmet Ağar
ile Başbakan Tansu Çiller’in bugün çıkıp, AKP’ye destek vermesi geçen
yılların dindiremediği öfkesini daha da büyütmüş. O yıllardan bugüne bir
şeyin değişmediğini söyleyen İbrahim amcanın buna verdiği örnek ise
Suruç oluyor: “İşte Suruç, baba ve iki oğlunu öldürdüler, diğerini de
cezaevinde koydular. Allah, bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş
sayılır der. Bu adalet mi, böyle bir adalet olur mu? Şeref ve namusu
olan Kürtler artık bu zulme ses vermeli, partisinin yanında durmalı.
Kimse artık evinde oturmamalı. Seçim için son dakikaya kadar çalışmalı.
Allah’ın izni ile biz kazanacağız.”
Yorumlar
Yorum Gönder