AKP-MHP’nin oluşturduğu Kürt
düşmanlığına dayalı Cumhur İttifakı, HDP yüzde 11.7 ile barajı aşıp en
az 67 vekil çıkardığı halde Meclis’te çoğunluğu (AKP: 42.56, MHP: 11)
sağladı. İslamcı-Türkçü ittifakın adayı Erdoğan da ‘Türk tipi başkanlık’
sistemiyle Türk devletinin başında kalmaya devam edecek.
HDP Eşbaşkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, “Her
türlü baskıya rağmen insanlar HDP’siz bir Meclis’in olmayacağını
gösterdi. Seçmenin verdiği mesajı aldık ve ona göre mücadele
yürüteceğiz” dedi.
Türkiye ve Kuzey Kürdistan önceki gün sandık başına
giderek, Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekilleri için oy kullandı.
Yüzde 85’in üzerinde katılımla yapılan seçimlerin sonucunda AKP, CHP,
HDP, İyi Parti ve MHP barajı aşan partiler oldu. YSK Başkanı Sadi Güven,
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçerli oyların salt çoğunluğunu
aldığı anlaşılmaktadır” dedi. Kesin resmi sonuçlar 5 Temmuz’da
açıklanacak. Bilindiği gibi seçimlere AKP ve MHP, ‘Cumhur İttifakı’
olarak CHP, İyi Parti ve Saadet Partisi de ‘Millet İttifakı’ adı altında
katılmıştı. HDP iki ittifakın dışında kalarak demokrasi güçleriyle
birlikte seçimlere girmişti.
HDP’siz olmayacağı gösterildi
HDP Eşbaşkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, önceki
gece sonuçlara netleşmeye başladıktan sonra parti merkezinde basın
toplantısı düzenledi. Buldan, şunları söyledi: “Bu seçimler OHAL
gölgesinde adil ve eşit olmayan koşullarda yapılmıştır. AKP Genel
Başkanı Erdoğan ve bütün temsilcileri ile HDP’nin baraj altında
bırakılması, Parlamento’da yer almaması, demokratik siyasetin tasfiye
edilmesi için bütün devlet imkanlarını en ağır biçimde kullanmışlardır.
Medyada ağır bir ambargo uygulanmıştır, HDP’nin sesi ve sözü topluma
ulaştırılmasın diye elden gelen yapılmıştır. Seçim çalışmalarında türlü
baskılar ve zorluklarla karşı karşıya kalınmıştır. Tüm bunlara rağmen
HDP, barajı aşmıştır. HDP, hem oy oranı hem de Parlamento içi dağılım
açısından üçüncü parti olmuştur.
Bu seçim sonuçları da göstermiştir ki, Türkiye halkları
HDP’siz bir parlamenter rejimin, demokrasi ve adalet mücadelesinin
olamayacağına olan inancını bir kez daha ortaya koymuştur. HDP’siz barış
olmaz, demokrasi olmaz, yeni yaşam olmaz, çoğulculuk olmaz, demiştir.
HDP’ye oy verenler aynı zamanda güçlü bir parlamenter
rejime, güçlü bir yerel demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, yargının
bağımsızlığına ve tarafsızlığına, OHAL’siz bir ülke yaşamına da açık ve
net bir destek vermişlerdir. HDP, kendisine oy verenlerin mesajlarını
anlamıştır ve bu mesajları boşa çıkarmayacak bir kararlılıkla
mücadelesine devam edecektir.
Şu çok açık ki, Türkiye’de demokrasi, barış, adalet,
eşitlik ve özgürlük mücadelesini önümüzdeki dönemde büyütmek,
cumhuriyeti demokratikleştirmek, demokratik ulus mücadelesini
geliştirmek bizlerin sorumluluğundadır, bizlerin görevidir.
Bütün il ve ilçe örgütlerimizle, üyelerimizler,
dostlarımızla, demokrasi güçleriyle, bileşenlerimizle ve ittifak
güçlerimizle birlikte, vicdan sahibi tüm yurttaşlarımızla ve demokrat
insanlarla birlikte bu görevi yerine getirme mücadelesini sürdürme
kararlılığındayız ve bunun sözünü bir kez daha herkese veriyoruz.”
Sonuçlar masaya yatırılıyor
Türkiye’nin üçüncü büyük partisi olarak Meclis’te 67 sandalye ile yer bulan HDP, sonuçları değerlendirmek için toplanıyor.
1 Kasım 2015 Genel Seçim sonucunu aşarak yüzde 11.7 alan
HDP, Meclis’e üçüncü parti olarak girdi. HDP, yetkili kurumlarıyla
sandıkta çıkan sonuçları değerlendirmek üzere toplanıyor. Merkez Yürütme
Kurulu (MYK) üyelerini bugün toplayacak olan HDP, Çarşamba günü de
Parti Meclisi’ni topluyor. İki önemli toplantının ardından da yeni
seçilen milletvekilleriyle kapalı bir grup toplantısı
gerçekleştirilecek. Milletvekili toplantısının Meclis’teki yemin töreni
öncesinde olacağı öğrenildi. Sonuçların kapsamlı değerlendirileceği bu
toplantılarda önümüzdeki dönem yürütecek siyasi mücadelenin çerçevesi de
belirlenecek.
AMED
Demokrasi mücadelesine devam
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, EMEP Partisi ve HDK temsilcileri, tüm baskılara rağmen HDP’nin başarılı olduğunu söyledi.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, Emek (EMEP) Partisi ve
Halkaların Demokratik Kongresi (HDK) seçim sürecine ilişkin
değerlendirmelerde bulundu.
AKP 7 Haziran’a geri çekildi
En başından beri 16 yıllık AKP iktidarını geriletmenin bir
günde gerçekleştirilecek bir iş olmadığına inandıklarını söyleyen
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eşbaşkanı Naci Sönmez, bu süre zarfında
gerilemede olan iktidarın çıkış yolu olarak ittifaklara başvurduğunu
belirtti. İttifak olmaması halinde Erdoğan’ın seçimleri kaybettiğinin
ortada olduğunu söyleyen Sönmez, “İttifak halinde aldıkları oy yüzde 52
ama kendi partisinin aldığı oy yüzde 41’lerde kaldı. Bu 7 Haziran
noktasına geri çekildiğini gösteriyor” dedi.
HDP’nin bütün baskılara rağmen önemli bir rol oynadığını
dile getiren Sönmez, şöyle konuştu: “Gerek Kürt siyaseti gerekse de tüm
toplumsal muhalefetin yürütülen sistematik saldırılar karşısında
göstermiş olduğu büyük bir başarı var. HDP bu siyasi mücadeleden
başarılı çıkmıştır ve yine üçüncü parti olarak üç seçim boyunca oyunu
koruyan bir yerde durmuştur. Bunu başarı olarak görmek lazım.”
Toplumsal muhalefetin tek adresi
Bundan sonra yapılması gerekenin tüm muhalifler ve HDP
etrafında siyaset yapanların ortak bir akıl ile siyaseti dizayn etmek
olduğunu vurgulayan Sönmez, verilecek mücadelenin yol ve yöntemlerin ne
olduğuna ilişkin de şunları belirtti: “Türkiye’de toplumsal muhalefetin
tek adresi vardır o da Kürt siyasetinin de içinde olduğu HDP’nin
etrafında bu bloku büyütmek ve burada ortak akıl oluşturmak. Bunu da
yoksullara emekçilere herkese buradan seslenerek somut siyaset üzerinden
yapmak. O nedenle HDP’nin yeni dönemde kendi stratejisini gözden
geçirmesi gerektiğini öngörüyorum. Örneğin toplumsal ihtiyaçları
karşılamaya dönük siyaseti büyütmesi gerekiyor. Örgütsel ihtiyaçlardan
daha çok buradaki kasıt, seçim süreci dahil başkaca aşamalarda bu
özellikle HDP’nin bileşen ilişkisinin de tartışma konusu edilecek bir
sürece ihtiyacı var. Artık HDP organik bir parti olma yolundadır.
Türkiye’de onun etrafında siyaset yapan bizler ideolojik çizgimizi
koruyarak, ancak HDP’nin toplumsal ihtiyaçlar üzerinden inşa edilmesini
gerçekleştirmeliyiz. HDP mevcut durumu ile yetinmek istiyorsa o yeni
siyasete uygun toplumsal ihtiyaçlar üzerinden bir inşa süreci yaşaması
gerekir. Adres HDP olması gerekir.”
Emek (EMEP) Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan ise seçim
sürecinin eşit koşullarda girilen bir seçim olmadığına vurgu yaparak,
bütün eşitsiz koşullara rağmen HDP’nin barajı aşarak Meclis’te olmasının
önemli olduğunu söyledi. “Seçimdeki toplam tablo ve siyasal rejimin
değişimi açısından Türkiye sermaye sınıfı tek adam yönetimi demiştir”
diyen Gürkan, seçim süreci içerisinde demokratik teamüllerin
işletilmediğinin altını çizdi. Bundan sonra Cumhur İttifakı’nın tek adam
rejimini inşa etmek için kutuplaştırıcı politikalarını arttıracağına,
hak ve özgürlüklere saldıracağına işaret eden Gürkan, “Bütün bu
politikalara karşı demokrasi mücadelesine devam edeceğiz” şeklinde
konuştu.
AKP şartları oluşturdu
Seçim sürecinde ve sonrasında HDP’ye yönelik baskılara
işaret eden HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Oy kullanırken ve
oyları teslim ederken, seçim güvenliğine, adilliğine gölge düşürecek
düzeyde ciddi müdahalelerin olduğunu söylemek gerekiyor. Zaten AKP’nin
OHAL koşullarında seçime gitmesinin temel gerekçesi bugün elde edeceği
tabloyu hazırlamış olmasıdır” dedi. Koçyiğit, “Önceden masa başında
hazırlanan bir senaryoyu hayata geçirdiler” diyerek, bunun içinde HDP’yi
baraj altında bırakmanın da olduğunu dile getirdi. Koçyiğit, “HDP’nin
çok yüksek oranda aldığı oyu baraj altında bırakacak pozisyona
getiremediler. Zorunlu olarak böyle bir sonuca mahkum oldular” diye
konuştu.
Meclis’te yer almak yetmiyor
HDP’nin barajı aşmasını sağlayan seçmenlerin “Bu ülkede
köklü sorunların demokratik yollarla çözülmesini istiyoruz. Kürt
halkının iradesinin mutlaka meclise yansımasını istiyoruz. Alevi
inancının bu toplumun ötekilerinin yine tüm siyasi bileşenlerin bu
toplumdaki bütün geniş yelpazenin Meclis’te yer alması, bizim adımıza
söz söylemelerini istiyoruz” mesajını verdiklerini belirten Koçyiğit,
şöyle devam etti: “Sadece Meclis’te yer almak tabi ki bu mücadeleyi başa
götürmek tüm bunları çözmek açısından yeterli değil. Bizim çok ciddi
bir şekilde gerçekten acil bir seferberlik yaratmamız gerekiyor. Faşizme
karşı mücadeleyi sokakta, halkımızla beraber alanlarda, işyerlerinde,
okullarda, fabrikalarda çok daha iyi bir şekilde örgütlememiz
gerekiyor.”
Daha ciddi hamleler
Seçim tablosunun kendilerine de masaj verdiğini dile
getiren Koçyiğit, “Biz de bu mesajları tabi ki değerlendireceğiz. Bu
mesajlara kulak kabartacağız ve örgütsel sorunlarımızı gidermek, kendi
örgütlülüğümüzü güçlendirmek ve halkımızın mücadelesine sahip çıkıp daha
ileriye taşımak için de daha ciddi hamlelere, tartışmalara da ihtiyaç
olduğunu görüyoruz. Bu noktada bir tartışma yürüteceğiz” dedi.
Demirtaş: Büyük bir başarıdır
HDP Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş, seçim
sonuçlarına ilişkin olarak, “Bu koşullarda HDP’nin Meclis’te yer alması
büyük bir başarıdır” diyerek mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
Seçim boyunca kampanyasını rehin tutulduğu Edirne F Tipi
Cezaevi’nden avukatları aracılığıyla sürdüren HDP Cumhurbaşkanı Adayı
Selahattin Demirtaş, seçim sonuçlarına ilişkin Twitter hesabından
açıklama yaptı.
Demirtaş’ın açıklaması şöyle: “Öncelikle, seçim
sonuçlarının hayırlı olmasını diliyorum. Sandığa giderek oy kullanan
bütün yurttaşlarımı kutluyorum. Adaletsiz ve eşitsiz seçim yarışında
muazzam bir fedakarlık ortaya koyan bütün arkadaşlarıma şükranlarımı
sunuyorum.
OHAL koşulları, baskılar ve orantısız imkanlara rağmen
barajı aşan partim HDP’yi de kutluyor, HDP etrafında kenetlenen halk
iradesini selamlıyorum. Bu koşullarda HDP’nin Meclis’te yer alması büyük
bir başarıdır.
Halkımızın demokratik siyasete olan güveni ve inancı,
bizler için barış ve özgürlükler adına mücadeleyi sürdürmenin,
demokratik siyasette ısrar etmenin talimatıdır.
Meclis içinde ve dışında, bütün sivil alanlarda, halkın
çıkarları için en kararlı mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz. Seçilen
ve seçilemeyen tüm aday arkadaşlarını emeklerinden dolayı kutluyor,
hepsine başarılar diliyorum.
Özellikle gençlere ve kadınlara, bu kampanyada
üstlendikleri öncü rol nedeniyle, ayrıca teşekkür ediyorum. Tek bir geri
adım atmadan, ilkelerimiz etrafında mücadelemize devam edeceğiz.
Tutukluluk koşullarında kampanya yürütmek zorunda
bırakılmam, seçimin en büyük adaletsizliğiydi. Bu yönüyle her halükarda,
sonuçların meşruiyeti haklı olarak tartışılacaktır.
Diğer adaylar 100 miting yaparken ben 100 tweet atabildim.
Buna rağmen, halkım için elimden geleni yapmaya çalıştım. Rolümün ve
misyonumun gereğini yerine getirme gayreti içinde oldum. HDP’yi Meclis’e
taşıyarak kısmen başarılı olduğuma inanıyorum. Ancak eksik ve
yetmezliklerim de olmuştur. Bundan dolayı da halkımın affına ve geniş
yüreğine sığınıyorum. Konumum ne olursa olsun, yılmadan mücadeleye devam
edeceğimin de bilinmesini istiyorum.
Hepimiz sonuçları en iyi şekilde tahlil edip gerekli
dersleri çıkaracağız. Mevcut koşullarda, siyaseti çözüm alanına
dönüştürmek için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Hepinize
tekrar selam ve saygılarımı iletiyor, başarılar diliyorum.”
Yorumlar
Yorum Gönder