AKP ve MHP Türkiye’yi yönetemez

SELMAN GÜÇELYÜZ

 MA / ANKARA

Seçim sonuçlarını değerlendiren akademisyen-yazar Fikret Başkaya, siyasal İslamcıların herhangi bir toplum projelerinin olmadığını söyleyerek, AKP ile MHP’nin Türkiye’yi yönetemeyeceğini kaydetti. Başkaya, “Bunların gideceği yol sınırlıdır kriz an meselesi” dedi.

Sistem çözümlemeleriyle tanınan akademisyen-yazar Fikret Başkaya, Cumhurbaşkanı ve 27’nci Dönem Milletvekili Genel Seçimlerinin resmi olmayan sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Normal seçim olmadı

Seçimlerin normal gerçekleşmediğini kaydeden Başkaya, İyi Parti’nin düşük oy alması ve MHP’nin beklentilerin üzerinde oy alması sonucu seçimlerin ikinci tura kalmadığını belirtti. HDP’nin aldığı sonuca ilişkin de “Mevcut  şartlarda beklediğimiz orandı” diyen Başkaya, şöyle devam etti: “Şimdi bir kaç bakımdan normal seçim olmadı; OHAL var, işte medyanın hali ortada. Yine devletin tüm kurumları imkanları bu partinin elinde.  Sandıktan ziyade bunlar Anadolu Ajansı (AA) sayesinde kazandılar. Önceden yapılmış bir plana göre kazandılar. Çünkü Anadolu Ajansı zaten daha önce sonucu ilan etti. Yani seçimler son dönemlerde hileye çok müsait hale geldi. Hem de fazlası ile hile yapılıyor.”-

Derin bir çöküş bekliyor

Başkaya, MHP ile AKP’nin parti olarak tek başlarına Meclis çoğunluğunu sağlayamadığını belirterek, “MHP ile ancak koalisyon halinde varlık gösterebilirler. Ben bunların krizin üstesinden gelebileceklerini asla düşünmüyorum. Türkiye’yi çok derin bir çöküş bekliyor. Çünkü insanlığın ve uygarlığın ulaştığı düzeyde, geleneksel politika yapma araçları, yöntemleri işte bu perspektif ile içinde bulunduğumuz durumun üstesinden gelemezler. Dolayısı ile mevcut sorunları geleneksel çözümler ile ifade etmek, geleneksel çerçevede ele almanın zamanı geçti. Yani insan ve toplum yaşamının tüm alanlarından gösterge ışıkları kırmızıda. Bunların üzün süre kalıcı olacaklarını düşünmüyorum” dedi.

Bu iş henüz bitmedi

Başkaya, muhalefetin Türkiye’de gittikçe yükselen bir realitesinin olduğunu söyledi. “Muhalefet yenildi, diye bir şey yok. Bu iş henüz bitmemiş” diye devam eden Başkaya, “Çünkü bunun öncesi var. Gezi direnişi gerçeği var. Yine 7 Haziran 2015 seçimleri var. Ondan sonra anayasa referandumu. Dikkat edersen bu saydıklarımdan yükselen bir muhalefet var. Şimdi bu durumda balon burada sönmüş değil. İnsanlar asla mücadeleden vazgeçmez. Bu insan tabiatına aykırıdır. Dolayısıyla bunların iktidar sevinçleri kursaklarında kalabilir” şeklinde ifadeler kullandı.

Toplum projeleri yok

Siyasal İslamcıların toplumu anlamaktan aciz olduklarını söyleyen Başkaya, “Siyasal İslamcıların alternatif toplum projeleri yoktur” dedi. Değerlendirmelerine Mısır ile Tunus’u örnek vererek devam eden Başkaya, “Mesela Mısır’daki siyasal İslamcılar bir yıl bile dayanamadı, yine Tunus’takiler de bir yıl dayanamadı. Bunlara baktığımızda, gidecekleri yere kadar geldiler. Ülkenin tüm varlığını talan ettiler. Türkiye’de talan edilmemiş bir şey bıraktılar mı” diye sordu.

Tüm sorunları azdırdılar

Başkaya, şöyle devam etti: “Bakın eğitim çöktü. Dış politika çökeli çok oldu zaten. Ondan sonra ekonomi çöktü, tarım çöktü, sağlık sistemi çöktü… Şimdi biri bana desin, ‘ya kardeşim bunlar bir şey yaptılar’ olumlu anlamda.  Bunların yaptığı tek şey var, o da bina… Evet bina da gereklidir, faydalıdır ama bina değer üretmiyor. Dolayısıyla borçlandılar, borç para aldılar sonra aralarında bölüştüler, Hazineyi yağmaladılar, bütçeyi yağmaladılar. Satılmadık bir şey bırakmadılar ki. Şimdi bunların bundan sonra gidebilecekleri yol sınırlıdır.”

Yönetecek perspektifleri de yok

Gerek AKP gerekse de siyasi ortağı olan MHP’nin Türkiye’yi yönetme kabiliyetinden yoksun olduklarını kaydeden Başkaya, son olarak şunları dile getirdi: “Siyasal İslamcı demek, çözümü geride arayan demektir. Yani bunların planı işte ‘tekrar Osmanlı’yı nasıl ihya ederiz’ şeklindedir. Aptalca şeyler ile meşgul oluyorlar. Bu kafa ile bu dünyada hele hele insanlık uygarlığının kritik bir eşiğe geldiği bir zamanda, lanet olası hangi sorunu çözecekler. Netice itibari ile Türkiye’nin krizi derinleşiyor ve siyasal İslamcıların bu krizi çözebileceklerini düşünmüyorum. Kriz an meselesi. Çok az bir zaman erteleyebilirler krizi ama bu araç duvara toslayacak. Direksiyon bunların elinde olduğu sürece,  rotasının da değişme şansı görünmediğine göre, bu araç duvara toslayacak.”