AKP, yarınki
seçimi hile ve sahtekarlıkla kazanmak istiyor. Seçimleri izlemek için
giden AGİT heyeti üyelerinin Türkiye’ye girişini engelleyen AKP-MHP
iktidarına, uluslararası alanda tepkiler var. Engellenen ya da sınırdışı
edilen gözlemciler de “AKP darda“ yorumunda bulundu.
DİLAN REŞVAN / HABER MERKEZİ
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT), yarın
yapılacak genel ve cumhurbaşkanlığı seçimleri için görevlendirdiği iki
seçim gözlemcisi Almanya Sol Parti (Die Linke) Milletvekili Andrej Hunko
ve İsveç Yeşiller Partisi (MP) Milletvekili Jabar Amin’in Türkiye’ye
girişine izin verilmedi.
Alman Dışişleri Bakanlığı, Hunko’ya konulan yasağın
kaldırılmasına çalışıyor. AGİT ise getirilen yasağın yasalara aykırı
olduğuna dikkat çekti.
Hukuka aykırı!
AGİT tarafından yürütülen bir gözlem heyetinde yer alan
Sol Parti milletvekili Andrej Hunko, Türkiye’ye gitmek için Viyana’dan
uçağa binmesinin ardından AGİT tarafından verilen bilgiye göre
Türkiye’ye giriş izni verilmediği bilgisini alınca uçaktan indi. Hunko
basın açıklamasında ‘terör destekçiliği’ suçlamasıyla Türkiye’ye
girişinin engellenmesini şöyle değerlendirdi: „Bu hukuki değil. Tabii
AGİT’in de bu konuda icrai araçları yok. Bu da her zaman bir sorun.
Dışişleri Bakanı Heiko Maas, biz Alman milletvekillerin seçimi Erdoğan
hükümetin engeli olmadan gözlemlemizi sağlaması gerekir.“
Hileleri gözlemlenmesin diye
2011’den bu yana hem Alman Federal Parlamentosu’nun
milletvekili olarak hem de Avrupa Konseyi (AK) adına çok kez seçimleri
gözlemlemeye giden Hunko, geçtiğimiz referandumda mühürsüz oy
pusulalarının geçerli sayıldığını hatırlattı.
Hunko bu seferki giriş yasağının AKP’nin korkusuyla
alakalı olduğunu belirtti. „AKP zorda“ diyen Hunko, Türk Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ın bu engellemelerle seçimlerde her türlü hilelerin kayıtdışı
kalmasını ve istediği gibi davranmak istediğine dikkat çekti.
Hunko, sandıkların taşınmasına ilişkin „Erdoğan hükümeti
seçimleri kendi lehine düzenlemeye çalışıyor. Bunu da her türlü yolla
deneyecek“ dedi.
Hunko, devamında şunları kaydetti: „Seçim gözlemlerinin
temel prensiplerinden biri şudur: Heyeti davet eden ülke delegasyonları
belirleyemez. AGİT, bunu kabul etmez. Bu hukuki değil. Tabii AGİT’in de
bu konuda icrai araçları yok. Bu da her zaman bir sorun olmuştur.“
İsveçli milletvekiline de engel
Jabar Amin
Girişi engellenen diğer gözlemci ise İsveç Yeşiller
Partisi milletvekili Jabar Amin. Deutsche Welle’nin haberine göre Amin,
İstanbul’da havalimanında pasaport kontrolü sırasında ülkeye giriş
yasağı olduğunu öğrendiğini, polis memurlarının pasaportunu aldıklarını
ve „talimatın yukarıdan geldiği“ bilgisini verdiklerini söyledi.
İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallstrom, bu giriş yasağı
ile ilgili yaptığı açıklamada, „Bir seçim gözlemcisinin Türkiye’ye
girişinin engellenmesi kabul edilemez“ dedi.
AGİT: Bu engel yasalara aykırı
AGİT’in yaptığı yazılı açıklamada ise Türk devletin bu
yasağına ilişkin şu ifadelerini kullandı: „Türk güvenlik makamları,
Uluslararası gözlemci görevimizi olumsuz etkilemesi bizi hayal
kırıklığına uğrattı. Bu tamamiyle yasalara aykırı bir davranıştır. AGİT
üyeleri seçimleri gözlemlemede ve demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü
güçlendirmede önemli bir rol oynuyor.“
Dağdelen: Seçimler adil yapılmayacak
AGİT heyeti üyelerinin sınırdışı edilmeleri üzerine siyasi
partilerden de tepki yağdı. Sol Parti milletvekili Sevim Dağdelen,
yazılı açıklamasında seçimlerin „özgür ve adil yapılamayacağını“
belirtti. Dağdelen, „Erdoğan tekrar seçilmek ve gücünü, kabul ettirdiği
anayasa referandumuyla genişletmek istiyor“ dedi.
Dışişleri Bakanlığı ne yapacak?
Alman Dışişleri Bakanlığı da AGİT’in seçim gözlemcisi
olarak Türkiye’ye girişine izin verilmeyen Sol Parti Milletvekili Andrej
Hunko’ya konulan yasağın kaldırılmasına çalıştığını açıkladı. „AGİT de
bu gelişme nedeniyle Türk tarafıyla iletişim halinde“ açıklamasında
bulunan Bakanlık, „AGİT üyeleri seçimlerin gözlemlenmesinde önemli bir
katkı sunuyor ve böylece demokrasi ve hukuk devletini de güçlendiriyor“
diye ekledi. AGİT, uzmanlardan ve 28 kişilik uzun dönemli gözlemciden
oluşan ana heyetin yanısıra 350 kişiden oluşan kısa dönemli gözlemci
ekibi seçimlerde görevlendirdi. Avrupa Birliği ise bir gözlemci heyeti
görevlendirmedi.
Struck: Bu bir devlet terörüdür
Stefan Struck
Almanya’nın Karlsruhe kentinde faaliyet yürüten siyasetçi
Stefan Struck, geçtiğimiz Perşembe günü İzmir havaalanında gözaltına
alınarak sınırdışı edildi. Karlsruhe-Van Kardeşşehir Derneği ile Almanya
Kürt Toplum Merkezi’nin (Civaka Kurd li Almanya) Yönetim Kurulu
Üyeliğini yapan Struck, gazetemize konuşarak kendisi gibi diğer
siyasetçilerin Türkiye girişi yasağına ilişkin eleştirilerini aktardı:
‘Polis kaba davrandı’
„30 yılı aşkındır Türkiye ve Kürdistan’a seyahat ediyorum.
Van depreminden sonra kurduğumuz kurum ve kuruluşlarımız KHK ile
kapatıldı. Ara ara ziyaret ettiğimiz arkadaşlarımızı bu yıl tekrar
ziyaret etmek için seçimlere denk getirmek istedik. Seçimler gözlemlemek
ve dayanışmak için gittiğim İzmir havaalanında gözaltına alındım.
Polis, havaalanında tutulduğum bir kaç saat boyunca bana çok kaba
davrandı. Tuvalete gitmeme izin vermek istemedi, bacak bacak üstüne
atmamamı istedi; isteğini
yerine getirmeyince bacağıma vurdu. İstediği gibi bi yönlendirmeye
çalıştı. Ben söylediklerine uymayınca da daha çok öfkelenmeye başladı.
Burada anlaşılıyor ki Türk hükümeti, kendi gibi düşünmeyen herkesi
karşısında görüyor. Hatta bu kişi sadece ailesinden veya çevresinden
biri bile olsa bir baskıyla karşı karşıya gelebiliyor. Bu bir devlet
terörüdür, faşizmdir, totaliter olma durumudur.“
Gazeteciye gözaltı
Lorenzo Bianchi
Seçimleri takip etmek üzere Türkiye’ye giden İtalyan
gazeteci Lorenzo Bianchi, gözaltına alındı. MA’nın haberine göre
seçimleri takip etmek için Türkiye’ye giden Bianchi, önceki gün (21 Haziran) uçakla geldiği Türkiye’de indiği Atatürk Havalimanı’nda polislerce gözaltına alındı.
AKP darda
19 Haziran’da seçimleri takip etmek üzere Amed’e gitmek
isteyen Almanya Sol Partili Niklas Haupt, İzmir havaalanında gözaltına
alındı. Haupt, daha Münih havaalanındayken polisin kendisine seyehati
üzerine sorular sorulduğunu, böylece Alman ve Türk güvenlik makamlarının
ortak çalıştığına inandığını kaydetti. Gazetemize demeç veren Niklas
Haupt, „Alman polisi Türk polislerini hakkımda bilgi verdiğine dair
iddiamı belgeleyemem ama önce Almanya’da sorguya çekilmem daha sonra
İzmir’de gözaltına alınmam tuhaf“ dedi.
Daha önce defalarca Türkiye ve Kürdistan’a giden Haupt,
Türk polisin kendisine seyehat gerekçesi, HDP ve siyasi örgütlerle
ilişkisi sorulduğunu ve internet üzeri kendisinin kim olduğu
araştırıldığını söyledi. Yaklaşık üç saat süren gözaltı süreci sonunda
‘kamu güvenliğini tehlikeye attığı’ gerekçesiyle Almanya’ya geri
gönderildiğini belirtti.
AKP’nin şansı yok
Kendisi gibi diğer gözlemcilerin de Türkiye’ye giriş
yasağı verilmesini yorumlayan Haupt, „AKP ve Erdoğan rejimin darda.
Çoğunluğun oyunu alamayacağını bildiği için böyle davranıyor. Bunun için
sadece Amed ve Cizre’ye bakmanız yeterli. OHAL koşullarına rağmen
sokaklara dökülen halkın karşısında AKP’nin hiç şansı yok. HDP ise çok
kolay barajı geçecek“ dedi.
Haupt, sınırdışı edilmesi kendisini etkilemediğini
belirterek, çalışmalarına devam edeceğini ve her zaman Almanya’nın
Erdoğan rejimine desteğin karşısında duracağını kaydetti.
Yorumlar
Yorum Gönder