Ya Gümrük Birliği’nden çıkılırsa


 

ÖZLEM GALİP ozlemgalip@hotmail.co.uk

Brexit müzakerelerinin hala devam ettiğini, medyaya yansıyandan çok daha sert tartışmaların, sadece AB ile değil, kendi içlerinde de devam ettiğini söyleyebiliriz. Hükümet parti Muhafazakar Parti ikiye bölünmüş durumda. AB ile biraz daha yumuşak çıkışı destekleyen Başbakan Theresa May’ciler bir yanda ve eski Londra Belediye Başkanı ve şimdinin Dışişleri Bakanı Boris Johnson ve Çevre Bakanı Michael Gove öte yanda. Yanlış anlaşılmasın Başbakan May sağ fikirlere sahip bir politikacı yani diğerlerinden pek bir farkı yok. Ama mesele iktidar meselesi. Johnson ve Gove’un, May’in yerine geçmek istediğini herkes biliyor.
Gove ve Johnson AB’ye karşı sert tutumla ülkenin sağcı kesimini kendi taraflarına çekmek istiyor. Gove ve Johnson aynı düşüncelere sahip gibi görünseler de aslında birbirlerine rakipler. İkisi de pusuda bekleyen avcı gibi May’in bir hatasını gözlüyorlar. Ama bir sonraki seçim tarihi olarak belirlenen Mayıs 2022’ye kadar erken seçimin olma ihtimali yok gibi. Sebebi de AB’ye karşı zayıf görünmemek. Ama 2020’de AB’den çıkış gerçekleşir gerçekleşmez bu ikili, May’i Başbakanlıktan almak için ellerinden geleni yapacaklar. Birbirleriyle savaşacaklar. Ancak temel sorun Aralık 2020’de İngiltere AB’den çıkabilecek mi? Çıkabilecek gibi görünüyor.
Gümrük Birliği sorunu tıkanmış durumda. May Gümrük Birliği’nden çıkacaklarını açıklamışlardı. Bütün dünya ülkeleriyle istediği gümrük tarifeleriyle ihracat ve ithalat yapmak istiyor. Ama İngiltere bu senaryonun gerçekleşmesi için AB vatandaşlarının serbest dolaşımı, AB bütçesine katkıda bulunma ve Avrupa Adalet Divanı’na tabi olma gibi konulardan muaf olmak istiyor. Bunu da AB kabul etmiyor. AB yetkililerin de ifade ettiği gibi, İngiltere AB’den çıkmanın tam olarak ne olduğunu bilmiyor gibi. Kendileri açısından her şeyin aynı kalmasını istiyor.
İngiltere’nin Gümrük Birliği’nin yerine sundukları adamakıllı bir alternatif olmadığı için ve AB tarafından köşeye sıkıştırıldığı için Başbakan May bu hafta, Gümrük Birliği’ne yeşil ışık yaktı gibi. Bu da haliyle rakipleri Johnson ve Gove’u ayağa kaldırdı. Bizim AB’ye ihtiyacımız yok deyip duruyorlar. Hammond, AB ile ticaretin pürüzsüz şekilde devam etmesi için Gümrük Birliğine ihtiyaç olmadığını söylemişti. Hammond, “Hükümet alternatif seçenekler üzerinde çalışmaya devam ediyor” diye konuşmuştu. Johnson, Hammond ve Gove kanadının önerdikleri sözde çözümlerin olabilirliği yok. Hazırlık aşamaları bile 3-5 seneyi alır. İngiltere’nin bu kadar vakti yok ki! Gümrük Birliği’nden çıkmak İngiliz şirketlerine senede 20 milyar sterline mal olacak. Büyük kayıp. Ancak şimdiler de 2023’e kadar çıkış sürecini uzatma ihtimali konuşuluyor. Bu ihtimal aslında AB’nin de İngiltere ile ticari anlaşmalarını göz ardı etmek istemediğini gösteriyor. Diğer bir deyişle İngiltere ile ipleri koparmak istemiyor. İngiltere ihracatının yüzde 65’ini AB ülkeleriyle yapıyor. Yani İngiltere’nin AB’ye muhtaç olduğu kadar AB’de İngiltere’ye muhtaç.
Ne olursa olsun İngiltere’nin Gümrük Birliği’nde kalması gerekiyor. Sadece ekonomik kaygılar yüzünden değil. Kuzey İrlanda ve İrlanda Cumhuriyeti arasında bir sınır kontrolünün olmaması için. 1998’den beri zar zor oluşan barış halinin bozulmasına sebebiyet verebilir. Brexit sonrasında İngiltere’nin Gümrük Birliği’nde kalması durumunda, İrlanda sınırı bir sorun olmaktan çıkacak. Ama bu Muhafazakar hükümetinin sağ kanadının umurunda bile değil bu.

Yorumlar