Tüm gücümüzle YÜKLENELİM



KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç: Geçmişte hangi partiye oy vermiş, siyasi düşüncesinin ne olduğuna bakmaksızın, birebir seçmenlere giderek, seçmenleri örgütleyebiliriz. Bize oy verebilecek seçmenlerin yanında bu seçimlerde daha önce AKP ve CHP’ye oy vermiş seçmene de gidiyoruz. Bu seçimlerde 2 oyun biri HDP’ye biri Selahattin Demirtaş’a olmalıdır.

REWŞAN DENİZ

24 Haziran’da yapılacak seçimler için yurtdışında oy kullanma işlemine sayılı günler kaldı. Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimleri için yurtdışında oy kullanma işlemi -ülkelere göre farklılık arzetmekle birlikte- 7 Haziran Perşembe günü başlıyor. Üç milyonu aşkın seçmenin bulunduğu yurtdışında HDP, bir ayı aşkın süredir seçim maratonunda. Yaklaşık 8 bin kişiyle 26 Avrupa ülkesi ile Japonya’dan Kanada ve Avustralya’ya kadar geniş bir yelpazede seçim çalışmaları yürütülüyor. “Birlikte yapacağız, birlikte kazanacağız” sloganıyla devam eden seçim çalışmalarında hedef 7 Haziran’ı aşan bir oy potansiyeline ulaşmak. Seçim Koordinasyonu içerisinde yer alan KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç,
Koç’un sorularımıza yanıtları şöyle:

Avrupa Seçim Koordinasyonu olarak nasıl bir örgütlülük ve motivasyonla seçim çalışmalarını yürütüyorsunuz? 
Avrupa Seçim Koordinasyonu demek eksik olur. Çünkü 26 Avrupa ülkesi, Kanada, Japonya, Avustralya, Afrika, Amerika da dahil dünyanın bir çok merkezinde bu çalışmaları yürütüyoruz. Her ülkenin kendi koordinasyonu ve Avrupa’da merkezi koordinasyonumuz var. Bu seçimde teke tek tüm seçmenlere ulaşmaya çalışıyoruz. Üst koordinasyonunda dışında ülke, şehir, semt komisyonları var. Alt birimlerde Berlin, Frankfurt, Paris, Viyana gibi çeşitli kentlerde nüfusa, yerel özgünlükler, sosyal kültürelere göre de özgün komisyonlar oluşturuldu. Örneğin; Maraşlılar çoksa o şehirde Maraşlılar için komisyonlar kuruyoruz. Bu Ankaralılar, Çorumlular içinde geçerlidir. Çalışmalarımız bu şekilde büyük bir motivasyonla yürüyor.
Kürdistan ve Türkiyeli sol ve sosyalistlerin yanı sıra Laz, Çerkez, Süryani, Ermeni, Alevi ve Ezîdî temsilcilerin de aralarında bulunduğu 52 kurum, 22 Nisan’da Köln’de HDP Avrupa Seçim Koordinasyonunu oluşturarak seçim çalışmalarının startını verdi. Koordinasyonumuz, Türkiye ve Kürdistan’da yaşayan tüm etnik ve inanç guruplarını kapsayan geniş bir yelpazede. Son dönemde ülkemizde, diktatörün baskısı sonucu ülkeyi terk etmek zorunda kalan, Barış Akademisyenleri, siyasetçiler, gazeteciler, sendikacılar da çalışmalarda aktif yer alıyor. Yine sandıklarda görev yapacak yüzlerce arkadaşımız var. Demokrasi ve eşitlik talepleri olan herkes, diktatörün baskısından bıkmış durumda. Sloganımız şu: Birlikte yapacağız, birlikte kazanacağız!



Şimdiye kadar yürütülen çalışmalar ve sonuçlarını değerlendirirseniz, özetle neler söyleyebilirsiniz?
Seçim Koordinasyonu olarak 3 aşamalı bir seçim strateji üzerine belirledik. Birinci aşama, 2-12 Mayıs tarihleri arasında seçmen sorgulama ve kayıt işlemleri; ikinci aşama, yeni seçmen kazanma çalışmaları; üçüncü aşama ise seçmeni sandığa taşıma ve sandıkları koruma.
Yurtdışında 3 milyonu aşkın seçmen var. Biz de dünyanın her yerinde ulaşabildiğimiz tüm çevrelere ulaşmaya çalışıyoruz. 5 bin 300 kişi seçim komisyonlarında yer alıyor. 2 bin kişi müşahitlik yapacak, 312 de kişi de sandıklarda görevli olacak. Yaklaşık 8 bin kişi şu anda, HDP seçim çalışmalarını yürütüyor. Bütün şehir ve semtlerde büyük bir moral ve motivasyon var. Bu, 7 Haziran’ı aşan bir heyecan yaratıyor. Türkiyeli ve Kürdistanlı herkes seçimlerin kader değiştirici olmanın bilincindedir. Ondan dolayı da HDP’ye çok büyük bir ilgi var. Ancak bu yetmez. Hedefimiz büyük, daha fazla kişi HDP’nin başarısı için çalışabilmelidir.
Şu ana kadar çok farklı eylem ve etkinlikler organize edildi. Yaklaşık 300 panel ve etkinlik düzenlendi. Mitingler yapıldı, şölenler düzenlendi, ev ziyaretleri gerçekleştirildi. Hedefimiz tüm seçmenlere ulaşabilmektir; gidilmeyen bir ev ve kişi bırakmamaktır.
Geçmişte hangi partiye oy vermiş, siyasi düşüncesinin ne olduğuna bakmaksızın, birebir seçmenlere giderek, seçmenleri örgütleyebiliriz. Bize oy verebilecek seçmenlerin yanında bu seçimlerde daha önce AKP ve CHP’ye oy vermiş seçmene de gidiyoruz. Daha önce inancından saf, dürüst Müslümanlar AKP’ye oy vermiş olabilir, yine özgürlükçü bir yaşam için CHP’ye oy vermiş sosyal demokrat ve Alevi kesimlere şunu söylüyoruz, bu seçimlerde HDP’nin barajı aşması çok önemlidir. Bu seçimlerde 2 oyun biri HDP’ye biri Selahattin Demirtaş’a olmalıdır.

Seçmen kaydıyla ilgili hedefinize ulaşabildiniz mi? 


Biz rakamlara değil amacımıza kilitleniyoruz. Hedefimiz, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde çıkan sonucun üzerine çıkmak. Sur, Cizre katliamlarını gerçekleştiren diktatörlüğün, Efrîn ve Rojava’da Kürt modeline saldıran, Güney’de Kürt düşmanlığı yapmış, kadın ve akademisyen düşmanınlığı yapmış bu hükümetten herkes rahatsız. Tüm bu kesimleri kazanmaya çalışıyor ve HDP’ye oy vermeye davet ediyoruz. Bu yüzden alacağımız oy potansiyeli çok çok yüksektir. Demokrasi Bloğu olarak Erdoğan mağdurlarının oylarını HDP ve Sayın Demirtaş’a vermeleri için örgütlenmeli, çalışmayı büyütmeliyiz.

7 Haziran’da Avrupa’da oy verme işlemi başlıyor. Hazırlıklarınız, çalışmalarınız, planladığınız gibi gidiyor mu?
En çok seçmen olduğu ülke Almanya başta olmak üzere Fransa, Avusturya ve Fransa’da seçmenler, 7 Haziran’dan itibaren oy kullanmaya başlayacak. Biz Avrupa’da şu anda ikinci aşamadayız. Geçmiş seçim deneyimlerimizi de gözönünde bulundurarak, bire bir insanlara giderek, seçim çalışmalarını yapıyoruz. Tüm seçim komisyonlarımızı sürekli bilgilendiriyor ve nasıl bir çalışma yürütüleceği konusunda yönlendiriyoruz. Tüm inanç gruplarına gitmeyi, tüm düğün ve etkinliklere gitmeyi vs. birebir görüşerek seçmeni ikna etmeyi amaçlıyoruz.
HDP’nin zaferi için yurtdışı oyları çok önemli. Amaçları HDP’yi baraj altında bırakmak. HDP’ye gönül vermiş 52 kurumun hedefi ise tüm seçmenleri kazanmaya dönük olmalı. Demokrasi herkese lazımdır. Bunun için HDP’nin barajın çok üzerinde bir oy alması gerekiyor. Eğer HDP barajı aşamazsa, CHP, İYİ Parti bloğu şunu bilmelidir ki, oyları ne olursa olsun Erdoğan’ı durdurmaya yetmez. Erdoğan ve AKP’yi durduracak tek güç HDP’dir.
 
Koç: Haziran seçiminde yurtdışı oylarıyla Kocaeli’nden 1 vekil çıkarttık. HDP, 1 Kasım’da Hakkari’de 7 oyla 1 vekil kaybetti. Bunları unutmayalım. Komisyonlar seçmenleri taşıma konusunda masraftan kaçınmamalı, gerekli çabayı göstermelidir.
Bu seçimde de sandık görevlisi olunamıyor ancak müşahitler görev alacak. Bu konudaki çalışmalar neler? 
Sandık kurulunda yer alınmıyor ama sandıklara itiraz edecek çalışanlarımız var. Tüm ülkelerimizin seçim merkezlerinde, itiraz edecek yetkili akadaşlarımız var. Arkadaşlarımız her yanlışa anında müdahale edebilecek. Müşahitler için eğitim amaçlı broşürler hazırlandı. Hilelere karşı bizim dışımızdaki partiler de aynı kaygıyı taşıyorlar. Bu anlamda güvenliği ortak sağlayabiliriz. Müşahitlerimiz en küçük bir durumu bizimle paylaşmalıdır. Eski seçimlerdeki acemiliğe rağmen hilelere taviz vermedik. Şu an çok deneyimli olduğumuz bir dönemde onlara göz açtırmayız. Herkesi de müşahit olma ve sandıklara sahip çıkma konusunda duyarlı olmaya çağırıyoruz. Sadece oy kullanmıyoruz, seçmenlerimiz şunu bilsin Cizre ve Sur’un Madımak’ın katillerinden hesap soruyoruz.

Yurtdışı için belirlenen oy hedefi nedir? Özellikle hangi ülkeler, kentler ya da kesimlere dönük hedefleriniz var?
Rakamları açıklamıyoruz. Ancak tüm şehir ve ülkelerin önünde hedefleri var. Hedefimiz 3 milyon seçmenden ulaşabileceğimiz herkese ulaşabilmektir. Şu hatırlatmayı da yapmakta fayda var: 7 Haziran’da bir seçmen hangi konsolosluğa kayıtlı ise orada oy kulanması gerekiyordu. Ancak artık öyle değil seçmen istediği konsoloslukta oy kullanabilir. Paris’te kayıtlı olan bir seçmen Viyana’da oy kulanabilir. YSK’nın son düzenlemesinde, yurtdışını bir seçim bölgesi olarak görüyor. Gümrük kapıları da buna dahildir. Seçmen kendisine en yakın konsoloslukta oyunu kullanabilir.

Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yurtdışındaki sandıklara ‘sahip çıkılması’ yönünde yaptığı çağrıyı nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizin sandık güvenliğine ilişkin çağrı ve uyarılarınız neler?
Sandık görevlileri ve itiraz mercileri hep dikkatli olmalı. İhlallerde yetkili mercilere itirazda bulunmalıdırlar. Çünkü sorumluluk halkımızın vereceği oyları korumaktır. Erdoğan tüm devlet olanaklarını kullanarak DİTİB’e bağlı camileri kendisi için çalıştırıyor. Ama herşeye rağmen 24 Haziran’da hiç kimse Erdoğan’ı kurtaramayacaktır. Milyonlar bu diktatörden hesap soracaktır. Faşist iktidar, HDP’nin barajın altında kalması için her şeyi yapacaktır. Bu nedenle hepimiz çok çalışmalı, uyanık olmalı ve sandıklara sahip çıkmalıyız.

Seçmenlerin sandıklara taşınmasına yönelik planlama ve çalışmalar ne aşamada?
Seçmenler, HDP ve Demirtaş’a oy verenlerin listesini tutmalıdır. Çünkü bu seçimden önce ne kadar seçmenin HDP’ye oy verceğinin fotoğrafını görmemiz gerekiyor. Özelikle kendi seçmenlerimizi sandığa taşımada bu listeler önemledir.
Kitlemiz sandığa gitme konusunda biraz gevşek davranıyor. Avrupa’da sandığa gitme oranı yüzde 40’lardadır. HDP seçmeni olup da sandığa gitmeyen de oldukça büyük bir kitle var. Görevimiz seçmeni sandığa taşımaktır. Sandığa taşımadığımız hiçbir seçmen kalmamalı. Şu an taşıma grupları oluşturulmuş durumda. Seçmen 300 kilometre uzaklıkta olsa dahi o oyu kullanması sağlanmalı.
Önemli bir nokta da şudur: Avrupa’daki oylar HDP’nin aldığı tüm oylara ekleniyor, yani Avrupa’daki oylar tüm Kürdistan ve Türkiye’deki vekil sayısını artırabilir ya da azaltabilir. Haziran seçiminde yurt dışı oylarıyla Kocaeli’nden 1 vekil çıkarttık. HDP, 1 Kasım’da Hakkari’de 7 oyla 1 vekil kaybetti. Bunları unutmayalım. Komisyonlar seçmenleri taşıma konusunda masraftan kaçınmamalı, gerekli çabayı göstermelidir.

Zaman daraldı çalışmayı büyütelim

Bu seçim normal ve sıradan bir seçim değildir. Diktatör bir rejimde yaşamak isteyip, istemediğimizin kararını vermeliyiz. Biz Kürtler Türkler, Lazlar, Çerkezler, Ermeniler, Asuri-Süryaniler, Aleviler, Êzîdîler, Müslümanlar cihatçıların ülkemizi yönetmesini istemiyorsak bunu çok net bir şekilde göstermemiz gerekiyor. Bunu durduracak tek şey, HDP ve Selahattin Demirtaş’ın yüksek oy almasıdır. Zamanımız çok az herkes HDPli bir milletvekili adayı gibi, Demirtaş gibi çalışmalı. Sadece kendisinin oyu ya da ailesinin oyu yetmez en az 10 kişi örgütleyip, sandığa taşımalı. Biz Avrupa’da yaşayan insanların ülkedeki ailelerin üzerindeki etkisinin ne kadar büyük olduğunu biliyoruz. Onun için herkes şimdiden ailesini aramalı ve HDP’ye oy verdirmesini sağlamalıdır.
Avrupa’da, Pazarcık, Bingöl, Serhat, İç Anadolu, Dersim, Mardin, Botan kitlesi, yine AABF’ye bağlı üyeler var. Türkiyeli sol ve demokratik kesimler yoğunlukta. Hepimiz beraber çalışırsak bu sistemi yenilgiye uğratabiliriz. Bizim o gücümüz ve potansiyelimiz var. Sadece bunu ortaklaştırarak pratiğe dökmemiz gerekiyor.

Yorumlar