Halka olup savunmamızı güçlendirelim



Düşmanın her alanda yürüttüğü soykırım planlarını boşa çıkarmak için kadınların yekvücut olup ulusal birlik için çalışması gerektiğini belirten kadınlar, kendilerinin de Avrupa’daki çalışmalara güç katacağını söylüyor.

Geçtiğimiz günlerde Hollanda’da gerçekleştirilen Avrupa Kürt Kadın Ulusal Çalıştayı’na Kürdistan’ın dört parçasından değişik parti, kurum, hareket ve inançlara mensup çok sayıda kadın katıldı. Ulusal Kürt kadınların birliği için varlık ve dayanışma iradesi gösteren  kadınlar, 3. Ulusal Kadın Konferansı’nın gerçekleştirilmesi çağrısını yaptı.
Çalıştaya katılan kadınlar, toplantıdan çıkardıkları sonuçları, ulusal birliğin güçlendirilmesine ilişkin düşüncelerini ve birey olarak kararlaşmalarını gazetemizle paylaştı. Görüşler şöyle:

Planları boşa çıkarmak için çok çalışmalıyız
KWESTAN DAVUDÎ: Ulusal birlik çalışması yürütüyorum. Kürtler olarak ortak bir fikre ve düşünceye sahibiz. Kürdistan’ın dört parçasında işgalcilerin zulmü altında aynı acıları, aynı sorunları yaşıyoruz. Savaş, baskı, tutuklama yaşadığınız, geçmişte gerillacılık, peşmergelik yapıp yaralandığımız veya arandığımız için birçoğumuz ülkemizden ayrılıp başka devletlere göç etmek zorunda kaldık.
Kürdistan’ın dört parçasından kadınlar olarak Kürdistan dışında bir platformda bir araya gelmemiz oldukça önemli. Bulunduğumuz her yer bizim için mücadele alanı. Büyük bir gücümüz, potansiyelimiz var. İki gün boyunca bu platformda sürdürülen tartışmalar kapsamlıydı. Farklı umutlar, farklı fikirler, yeni diyaloglarla herkes kendi lehçesiyle bu platformda yer aldı, eleştiri, önerilerilerini sundu. Gerilla ve peşmerge cephelerde Kürt değerlerini korumak için savaşıyor. Avrupa’daki Kürt kadınları olarak da sayımız oldukça fazla ve bu potansiyelle oldukça fazla iş yapabiliriz. Bunu başarabiliriz. Ne yazık ki Kürt halkının düşmanları oldukça fazla; şu an bize darbe vurmak için ortak hareket ediyorlar. Düşmanın bu planlarını boşa çıkarmak için neden daha çok iş yapmayalım? Neden daha çok çalışmayalım?

Türk devleti neden Kürdistan’ın ortasında konumlanabiliyor?
Ben 17 yaşından beri çalışma yürütüyorum. Bize yapılan zulmü hiçbir zaman unutamıyorum; bu yüzden bir gün bile evimde duramıyorum. Düşman saldırılarının yanında Kürtler olarak bizim iç sorunlarımız da var. Parti kalıplarına sıkışıp kalmak, dar yaklaşmak, Kürt birliğini oluşturmamak da düşmana hizmet ediyor. Örneğin Güney Kürdistan’da Türk devleti nasıl Kürdistan’ın ortasına kadar girip konumlanabiliyor, işgal edebiliyor? İşgal ettiği alanları genişleterek yarın Kerkük’e de girebilir. Buna karşı birliğimizi oluşturup önlem almazsak ikinci bir Lozan’la karşı karşıya kalabiliriz. Birlik olmaz, çaba sarfetmez ve ulusal kongreyi gerçekleştirmezsek bugün karşı karşıya kaldığımız tehlikeler her dönemden daha fazla. Buna karşı duyarlı olmalıyız.

Bir genç olarak hizmet etmek istiyorum


ÇİÇEK YILDIZ: Bir genç olarak ulusal çalışmalarda öncülük düzeyinde yer almaktan gurur duyuyorum. Çocukluğumu Avrupa’da geçiren nesildenim. Ama Kürdistan’a dair anılarım hala canlı. Ülke aşkıyla büyüdüm. Avrupa’da değerlerime, kültürüme, dilime sahip çıkmak, bu temelde toplumuma hizmet etmek istiyorum.
Çalıştayımız başarılı geçti. Güçlü analizler vardı. Ülkesinden kopmak zorunda kalan ama ülkeye dönme umudu, düşüncesi taşıyan Avrupa’nın her köşesinden Rojhilatlı, Rojavalı, Bakur ve Başurlu kadınlar bir araya toplanmıştı. Kürdistan’da yaşanan her şeyden etkilenen, yüreği ülkeleri için atan kadınlarız. Avrupa’da kazanımlarımız olsa, diplomasi anlamında gelişmeler sağlasak bile bunu yeterli görmüyoruz. Daha da geliştirmeliyiz ki saldırılara karşı cevap verebilelim.
İnancımızdan, ulusal kimliğimizden dolayı hep ezildik. Ninemin çarşıya çıktığı zaman dışlanmamak için çarşaflara büründüğünü hatırlıyorum. Bu Êzîdîlerin örfünde yoktu ama kendince bir korunma yöntemiydi.
Ulusal Kongre için kadın ve gençler olarak cevap olabiliriz.  Konferansta 3. Ulusal Kadın Konferansı çağrısı yapıldı. Buna öncülük edebilir, değişik fikirler beyan edebiliriz. Êzîdîlerin derdini bilen biri olarak ben çare sunabilirim örneğin. Güç alabilir, güç verebilirim. Bu şekilde bir halka oluşturabilirsek savunmamızı güçlendirebiliriz.


Hedefe ulaşıncaya kadar çalışmalıyız
ROKYA PANAHÎ: Öncelikle böylesi bir platformu gerçekleştirdikleri için çaba sarfeden tüm kadınları kutluyor ve Kürdistan’ın dört parçasından kadınlarla bir araya geldiğim, bu bileşimde yer aldığım için mutlu olduğumu belirtiyorum. Kadınların sorunlarını tartışmaları ve kendi kararlarını almaları önemli. Kadınlar büyük bir iradeyle çaba sarfediyor, mücadele ediyor, emek veriyor. Bu mücadelenin bir sonucu olarak biz kadınlar burada bir araya geldik. Serok Apo felsefesini yaşama geçiren kadınlar bugün potansiyellerini açığa çıkararak tüm kadınların birliği, ortak mücadelesi için böylesi platformları düzenliyor.
Kadınların çabaları sonucu bir araya gelip bu anlamlı çalışmayı gerçekleştirdik. Avrupa’daki Kürt kadınları için atılan önemli bir adım olduğunu düşünüyorum ve başarılı buluyorum. Kadın birliğini oluşturduğumuz oranda toplum üzerinde etkide bulunabilir, dönüştürebilir ve özgürlük hedeflerimize ulaşabiliriz. Hepimiz görüşlerimizi dile getirerek, ortaklaştığımız noktalarda kararlar aldık.
Şüphesiz Kürt kadının birliğini oluşturması ve Kürt ulusal birliğinde de etkin bir rol oynaması için bu çalışmaları hedeflediğimiz sonucu alıncaya kadar sürdürmemiz gerekiyor. Ortak bir ruh, ortak bir düşünceyle hareket ederek, aramızdaki parti, parça vb tüm sınırları aşarak çalışma yürütmeyi hedefliyoruz. Bugün nasıl Kürdistan’da kadın mücadelesiyle dünya kadınlarına örnek oluyorsa Avrupa’da da gücümüzü birleştirip, çabalarımızı süreklileştirirsek daha iyisini  başarabiliriz. Buna inanıyorum. Özgürlük hareketi içinde oldukça çok şey öğrendim, diğer kadınların da bu imkandan yararlanmasını isterim.


Gençlik temsili azdı
Bu platformu gerçekleştirdiğimize göre, aramızdaki sınırları ortadan kaldırarak, birliğimizi güçlendirebiliriz. Burada toplum için kararlar alıyoruz, ulusal birliği geliştirmek için kararlar alıyoruz ve bu oldukça önemli. Bu bileşimde eksik bulduğum bir yön var; o da genç kadınların katılımının yetersiz olması. Gelecek konferansta umarım daha çok sayıda genç katılımcı görebiliriz.


Ulusal kimliğimizden vazgeçmeyiz
ASYA REŞÎD: Ulusal birlik adımlarının atıldığını görüyoruz. Düşman Kürt Halk Önderi’ni esir aldığında, ‘bitirdik, boğduk’ düşüncesine kapılmıştı. Ama Kürt halkı önderliğine, toprağına, kültürüne bağlıydı; mücadeleyi daha da büyüttü. Mücadelenin büyümesine paralel düşman saldırıları da arttı. Görüyoruz işte; Kobanê, Şengal, Nisêbîn, Cizîr… Ama daha da ilerleme sağladı. Geri çekilmedik yani. Her ne yaşarsak yaşayalım, ulusallığımızdan vazgeçmeyiz.
Daha önceki yıllar da bu içerikte çalıştaylara katılmıştım ama bu toplantıda içerik daha güçlüydü. Çelişkiler dile getirildi. Tartışmalar zengindi, özlüydü. Gittikçe bilinçlenmeyi yaşıyoruz tabii. Başarılı buldum.

Kadın öncülüğündeki her çalışma başarı getirir
ŞEYDA QAWAMÎ: Her bir delege ayrı bir çalışmadan, farklı bir ülkeden gelip görüşlerini dile getirdi. Bu önemli, çünkü sömürgeci devletlerin Kürdistan’da uyguladıkları siyaset nedeniyle parçalandık ve bu nedenle birbirimizi yeterince tanımıyor, dinleyemiyoruz.
Burada kadınların dile getirdiği düşünceleri nasıl pratiğe aktaracak, örgütlenecek ve birliğimizi sağlayacağız? Bu önemli. Dört parça Kürdistan’dan kadınların yer aldığı bu adımım devam ettirilmesini, daha fazla ortaklaşmayı umuyorum.
Hangi partiden, örgütten, inançtan ya da Kürdistan’ın hangi parçasından olduğumuz önemli değil; ulusal birlik önceliğimiz olmalı. Sömürgeci devletlerin ve partilerin düşüncelerimizde ördüğü duvarları yıkmamız gerekiyor. Farklılıklarımızı bir sınır olarak değil, birliğimizin zenginliği olarak ele alırsak güçlü çözümler üretebiliriz. Yanlış yaklaşımlarımız nedeniyle yıllardır ulusal kongreyi gerçekleştiremedik. Kadının buna öncülük edebileceğini düşünüyorum. Kadının öncülük ettiği her çalışma başarıya ulaşır.


Sanatçılar halktan uzak durmamalı
Sanatçı bir kadın olarak şu çağrıda bulunuyorum: Sanatımızla toplumdaki yanlışlara, yetersizliklere karşı mücadele etmeliyiz. Sanatımızla dünyaya sesimizi duyurabiliriz. Sanatçı kadınlar topluma inmeli ve toplumun acılarını, yaşadıklarını bilmeli. Kürt kadınının yaşadığı tüm acıları ben de hissediyorum ama bu yeterli değil. Bunu müzikle, sanatla, sözle dile getirmek, duyurmak gerekiyor. Medyaya bunları yansıtmamız, sesimizi duyurmamız, kültürümüzü yaşatmamız önemli.
Belki 4 yıldır Almanya’dayım ama sanat çalışmalarımın yanında kadın çalışmaları da yürüttüm, halk meclisinde de yer aldım. Sanatçı arkadaşlarımızın çoğu bunu yapmıyor ve halktan uzak duruyor. Oysa sanatçı topluma öncülük ederse büyük rol oynayabilir.

 

Platformu güçlendirme ve örgütlenme hedefi

Kürt toplumuna yönelik her yönlü geliştirilen soykırım saldırılarına karşı tutum beyan eden Avrupa Kürt Kadın Platformu, Avrupa çapında ulusal birliğin güçlendirilmesi için geniş örgütlenme kararı aldı.
Avrupa Kürt Kadın Platformu öncülüğünde Hollanda’nın Venlo kasabasına bağlı Baarlo kasabasında iki gün gerçekleştirilen Avrupa Ulusal Kürt Kadın Çalıştayı’nın sonuç bildirgesi açıklandı.
Bildirgede, Avrupa’nın değişik ülkelerinden gelen 120’yi aşkın kadınla birlikte Kürdistan’da siyasi ve toplumsal gelişmelerin ve Avrupa’da yaşayan kadınların durumunun geniş bir şekilde tartışıldığı belirtildi.
“Kürdistan’da verilen mücadelenin asıl amacı özgür kadın kimliğinin yaratılmasıdır. Kürt toplumuna yönelik büyük bir tehlike var. Ama buna karşı özgürlüğe kavuşmak ve sorunlarımızı çözmek için büyük fırsatlarımız var. Bu çerçevede dünya kadın örgütleriyle ilişki temelinde diplomasi çalışmalarını geliştirerek stratejik ilişkiler oluşturmayı önemli görüyoruz” denilerek, alınan  kararlar 12 madde altında sıralandı.

Çalıştayda alınan kararlar şöyle ifade edildi:
  • Biz Avrupa Ulusal Kürt Kadın Çalıştayı bileşenleri olarak, ikinci bir Lozan’ın tekrarlanmaması uyarısında bulunuyoruz. Bu çerçevede işgalci Türk ve İran rejimleriyle onlarla kirli ittifak kuran hegemon güçlerin tutumlarını kınıyor, bu güçlere karşı eylem ve örgütlenmeyle mücadelemizi yükselteceğimizi belirtiyoruz.
  • Türk devletinin Güney Kürdistan ve Efrîn’e yönelik işgal saldırılarını kınıyoruz. Kürt kadınları başta olmak üzere Kürt halkının işgalin sonlandırılması ve işgalci güçlerin Kürdistan topraklarından çıkarılması için her alanda pratik tutum sergilemeye çağırıyoruz.
  • Toplumumuzun meşru savunmasına idam ederek cevap veren İran rejimini kınıyoruz. İran cezaevlerindeki siyasi tutsakları sahiplendiğimizi beyan ediyoruz. Ramin Hüseyin Penahî’ye verilen idam kararının durdurulmasını, Zeynep Celaliyan başta olmak üzere tüm siyasi tutsakların özgürlüğünü talep ediyoruz.
  • Türkiye’de devam eden siyasi soykırım operasyonlarını kınıyoruz. Başta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan olmak üzere tüm siyasi tutsaklar serbest bırakılsın.
  • 3. Ulusal Kürt Kadın Konferansı’nın Kürdistan topraklarında yapılmasını öneriyoruz.
  • Kürdistan’da yaşanan savaş ve işgalden kaynaklı Avrupa’ya göç etmek zorunda kalan Kürt kadınlara sahip çıkılmalı.
  • Avrupa’da gelişen bireyciliğe ve kendi toplumsallığına yabancılaşmaya karşı toplumsal örgütlülük esas alınmalı.
  • Ulusal Kürt Kadın Platformu Avrupa’da genişlemeyi hedefleyecek.
  • Sanat alanında ataerkil zihniyetin sonlandırılmasına yönelik Kürt kadınlarının sanat alanındaki örgütlenme çabalarına destek verilmeli.
  • Yurtdışındaki gençliğin erimesinin önüne geçmek için Kürt dili ve kültürünün geliştirilmesine dönük çabalar arttırılmalı.
  • Ulusal Kürt Kadın Çalıştayı’nın tüm katılımcıları çalıştayın içeriğini ve alınan kararları Kürt toplumuna ve kadınlarına aktarmada sorumluluk üstlenmeli.
  • Avrupa Ulusal Kürt Kadın Çalıştayı katılımcıları olarak Türkiye’de gerçekleşecek seçimlerde HDP’yi, özellikle kadın adaylarını desteklediğimizi beyan ediyoruz.
Y.ÖZGÜRPOLİTİKA/VENLO

Yorumlar