Kendisine sunulan hayatı reddederek marangozluk dahil birçok işte
çalışan 49 yaşındaki Gulê Varto, şimdilerde üniversiteye hazırlanıyor.
Motivasyonunu ise Kürt özgürlük mücadelesinin öncülerinden olan Sakine
Cansız’dan aldığını belirtiyor.
NİHAL BAYRAM / MAİNZ
Mûş’un Gimgim (Varto) ilçesinde 1969 yılında dünyaya gelen Gulê Varto, 9 yaşında işçi çocuğu olarak ailesi ile birlikte Almanya’ya yerleşir. Yaşadığı Berlin’de kadına yönelik katı yargıları yararak kendine yol açar. Israrla, hırsla yaşama tutunma mücadelesinde, kadının başaramayacağı bir şeyin olmadığını görür. Birçok Kürdistanlı kadın gibi Özgürlük Mücadelesi’nde kendini görür.
Varto, 78’li yılların Almanyası’nda göçmenliği şöyle anlatıyor: “Almanya’ya geldiğimde ilk hedefim Almanca öğrenmekti. 78’lerde Almanya’da durum farklıydı ve o zamanlar özel Almanca dil kursları yoktu. Ailem Türkçe ders veren okullara gönderdi beni. Almanya’ya gelen ilk neslin derdi, bir an önce para kazanıp memleketlerine geri dönmekti. En büyük hayalim okumaktı ama ailem meslek yapmamı, onlar gibi hızlı para kazanmamı istedi. ‘ Kız çocuğudur ve ileride evlenip çocuk sahibi olacak’ gözüyle bakıyorlardı. Ben de işlerde çalışırken olanak buldukça okumaya çalıştım ve böylece iki ayrı meslek yaptım. İlk mesleğime 15 yaşında marangoz olarak başladım. Pasaportumda 3 yaş büyük yazıldığım için erken işe başladım.”
‘Her şeyi başarmaya çalıştım’
Bu şekilde tam 8 yıl fabrikada ağır işlerde çalışan Varto, 16 yıl evliliği süresince de çocukların eğitimi, evin geçimi ve bakımları için her gün 8-12 saat çalışmak zorunda kalır. İlk çocuğu 5 yaşındayken aşçılık mesleğine başlar. Varto, “Her şeyi kendim başarmaya çalıştım. Tabii ki kolay değildi; bedensel olarak ağır ve sağlık açısından zor işlerde çalıştım. Geceleri yorgun bitkin halde eve yetişerek ertesi sabahın erken saatlerinde tekrar aynı günlük mücadelemi veriyordum. Zorluklar zamanla beni biledi” diyor.
Kadınsan kendini ispatlamak zorundasın
Geçen yıllar zarfında siyasi bilinç kazanan Gulê Varto, 7 yıl Berlin Neuköln Belediyesi’nde Meclisi Üyeliği yapar. Uzun yıllar Berlin Kürt Kültür Derneği’inde ve YEK-KOM’da uzun yıllar aktif yer alır. Kürt kimliğinin yanısıra Alevi kimliğini de gururla taşır.
Varto, tüm bunların yanında aşçılık mesleğini ilerletir gastronomi işine girer. Varto, “Gastronomide kadın ve göçmensen işin zor. Aşçılık mesleğini yapanların yüzde 80’i erkek ve hakimiyet erkeklerin elinde. Bu üzücü bir gerçek. Bir kadın için onlarla mücadele etmek kolay değil. Örneğin İtalyan aşçılarda, ‘İtalyan değilsen onların mutfağını yapamazsın’ anlayışı var. Almanlar da ne kadar iyi entegre olsan dahi onların gözünde yabancısın. Anadolu mutfağını bilmiyorsan da Türk işverenlerin gözünde sen aşçı değilsindir. Bunu açık açık yansıtıyorlar. Elinde resmi sertifikan, belgen olduğu halde aşçı olarak fazla para istemeyesin diye binbir gerekçe gösterirler, kadın aşçıları erkek aşçılardan çok daha düşük bir maaşa bağlamaya çalışırlar. Yani bir kadın olarak hep kendini ispatlamak zorunda bırakılıyorsun.”
Kendi işyerini açar
Bunun üzerine Kreuzberg’de bir arkadaşı ile ortak bir CafeBar açar. Açtığı barın bir ‘eşcinsel barı’ olmasından dolayı uzun bir süre önyargılarla mücadele etmek zorunda kalan Varto, “Toplumun gerici kesimleri eşcinselliği bir hastalık olarak görüyor. Eşcinsel bar açtığımı bilenler, selam vermemek için yolunu değiştiriyordu. Bu süreçte toplumumuzun daha çok eğitimden geçmesi gerektiğine kanaat getirdim. Bir yıl boyunca çalıştım ancak gece çalışmanın bir anne olarak ne kadar zor olduğunu gördüm ve iş yerimi ortağıma devredip ayrıldım” diyor.
‘Kadının gücünü Sakine’de gördüm’
Çocukluk hayali okumak olan Gulê Varto, mesleki eğitimlerle yetinmedi, 49 yaşında üniversite okumak için başvuru yaptı ve bu hakkı kazandı. Hedeflerine her zaman hırs ve inançla sarıldığının altını çizen Varto, “Sakine Cansız arkadaşın duruşu, kişiliği ve hedefleri bana her zaman güç ve motivasyon veriyor. Kadının gücünü Sakine’de gördüm ve minnettarım, kendisini tanıma fırsatım olduğu için çok mutluyum. Onun kişiliği, duruşu ve kararlılığı bana kendi çabalarımda her zaman güç vermiştir. Zor anlarımda bana ışık olmuştur. Bu vesileyla anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Yolumuza tuttuğu ışık hiç sönmeyecek.”
1
YENİ ÖZGÜR POLİTİKA
26 Nisan 2018 Perşembe | Kadın
NİHAL BAYRAM / MAİNZ
Mûş’un Gimgim (Varto) ilçesinde 1969 yılında dünyaya gelen Gulê Varto, 9 yaşında işçi çocuğu olarak ailesi ile birlikte Almanya’ya yerleşir. Yaşadığı Berlin’de kadına yönelik katı yargıları yararak kendine yol açar. Israrla, hırsla yaşama tutunma mücadelesinde, kadının başaramayacağı bir şeyin olmadığını görür. Birçok Kürdistanlı kadın gibi Özgürlük Mücadelesi’nde kendini görür.
Varto, 78’li yılların Almanyası’nda göçmenliği şöyle anlatıyor: “Almanya’ya geldiğimde ilk hedefim Almanca öğrenmekti. 78’lerde Almanya’da durum farklıydı ve o zamanlar özel Almanca dil kursları yoktu. Ailem Türkçe ders veren okullara gönderdi beni. Almanya’ya gelen ilk neslin derdi, bir an önce para kazanıp memleketlerine geri dönmekti. En büyük hayalim okumaktı ama ailem meslek yapmamı, onlar gibi hızlı para kazanmamı istedi. ‘ Kız çocuğudur ve ileride evlenip çocuk sahibi olacak’ gözüyle bakıyorlardı. Ben de işlerde çalışırken olanak buldukça okumaya çalıştım ve böylece iki ayrı meslek yaptım. İlk mesleğime 15 yaşında marangoz olarak başladım. Pasaportumda 3 yaş büyük yazıldığım için erken işe başladım.”
‘Her şeyi başarmaya çalıştım’
Bu şekilde tam 8 yıl fabrikada ağır işlerde çalışan Varto, 16 yıl evliliği süresince de çocukların eğitimi, evin geçimi ve bakımları için her gün 8-12 saat çalışmak zorunda kalır. İlk çocuğu 5 yaşındayken aşçılık mesleğine başlar. Varto, “Her şeyi kendim başarmaya çalıştım. Tabii ki kolay değildi; bedensel olarak ağır ve sağlık açısından zor işlerde çalıştım. Geceleri yorgun bitkin halde eve yetişerek ertesi sabahın erken saatlerinde tekrar aynı günlük mücadelemi veriyordum. Zorluklar zamanla beni biledi” diyor.
Kadınsan kendini ispatlamak zorundasın
Geçen yıllar zarfında siyasi bilinç kazanan Gulê Varto, 7 yıl Berlin Neuköln Belediyesi’nde Meclisi Üyeliği yapar. Uzun yıllar Berlin Kürt Kültür Derneği’inde ve YEK-KOM’da uzun yıllar aktif yer alır. Kürt kimliğinin yanısıra Alevi kimliğini de gururla taşır.
Varto, tüm bunların yanında aşçılık mesleğini ilerletir gastronomi işine girer. Varto, “Gastronomide kadın ve göçmensen işin zor. Aşçılık mesleğini yapanların yüzde 80’i erkek ve hakimiyet erkeklerin elinde. Bu üzücü bir gerçek. Bir kadın için onlarla mücadele etmek kolay değil. Örneğin İtalyan aşçılarda, ‘İtalyan değilsen onların mutfağını yapamazsın’ anlayışı var. Almanlar da ne kadar iyi entegre olsan dahi onların gözünde yabancısın. Anadolu mutfağını bilmiyorsan da Türk işverenlerin gözünde sen aşçı değilsindir. Bunu açık açık yansıtıyorlar. Elinde resmi sertifikan, belgen olduğu halde aşçı olarak fazla para istemeyesin diye binbir gerekçe gösterirler, kadın aşçıları erkek aşçılardan çok daha düşük bir maaşa bağlamaya çalışırlar. Yani bir kadın olarak hep kendini ispatlamak zorunda bırakılıyorsun.”
Kendi işyerini açar
Bunun üzerine Kreuzberg’de bir arkadaşı ile ortak bir CafeBar açar. Açtığı barın bir ‘eşcinsel barı’ olmasından dolayı uzun bir süre önyargılarla mücadele etmek zorunda kalan Varto, “Toplumun gerici kesimleri eşcinselliği bir hastalık olarak görüyor. Eşcinsel bar açtığımı bilenler, selam vermemek için yolunu değiştiriyordu. Bu süreçte toplumumuzun daha çok eğitimden geçmesi gerektiğine kanaat getirdim. Bir yıl boyunca çalıştım ancak gece çalışmanın bir anne olarak ne kadar zor olduğunu gördüm ve iş yerimi ortağıma devredip ayrıldım” diyor.
‘Kadının gücünü Sakine’de gördüm’
Çocukluk hayali okumak olan Gulê Varto, mesleki eğitimlerle yetinmedi, 49 yaşında üniversite okumak için başvuru yaptı ve bu hakkı kazandı. Hedeflerine her zaman hırs ve inançla sarıldığının altını çizen Varto, “Sakine Cansız arkadaşın duruşu, kişiliği ve hedefleri bana her zaman güç ve motivasyon veriyor. Kadının gücünü Sakine’de gördüm ve minnettarım, kendisini tanıma fırsatım olduğu için çok mutluyum. Onun kişiliği, duruşu ve kararlılığı bana kendi çabalarımda her zaman güç vermiştir. Zor anlarımda bana ışık olmuştur. Bu vesileyla anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Yolumuza tuttuğu ışık hiç sönmeyecek.”
1
YENİ ÖZGÜR POLİTİKA
HABER |
KÜLTÜR-SANAT |
KADIN |
TOPLUM-YAŞAM |
DİZİ |
FORUM |
DÜNYA |
KURDÎ |
KIRMANCKÎ |
YAZARLAR |
POLİTİKART |
İLETİŞİM |
KUNYE |
REKLAM
Telefon:+ 49 6102 367690 Fax: + 49 6102 367696 Bilgi:info@yeniozgurpolitika.org Haber:haber@yeniozgurpolitika.org
© 2016 Yeni Özgür Politika. All rights reserved.
Telefon:+ 49 6102 367690 Fax: + 49 6102 367696 Bilgi:info@yeniozgurpolitika.org Haber:haber@yeniozgurpolitika.org
© 2016 Yeni Özgür Politika. All rights reserved.
Yorumlar
Yorum Gönder