Ezber bozmak - NAGİHAN AKARSEL


 
25 Nisan 2018 Çarşamba

NAGİHAN AKARSEL

Ezberleri bozmanın en önemli yöntemlerinden biri risktir. Her kelimenin bir şekille anlatıldığı Çince’de risk kelimesinin tehlike ve fırsat sözcükleri yanyana getirilerek yazılması da bunun bir ifadesidir. Sanal bir dünya ile sosyal yaşamın adeta zehirlendiği bir dönemde ezber bozmak, risk, tehlike, fırsat ve benzeri kavramları kullanmak da cesaret işidir haliyle…
Hani bu sanal dünyada ütopyalar üretsek hadi neyse… Anlam yitimine meydan okuyan ütopyalardan bahsediyorum. Başkaldırıyı, sevgiyi, aşkı, strateji üretmeyi, ne istediğini bilmeyi anlatan ütopyalardan… Bir zamanlar ütopyalarının peşinden giden insanlar sistemler kuruyor, dünyaya meydan okuyor deniliyordu. Masal gibi gelirdi bize… Ya da hiçbir şey yapmasa bile kırk gün çile çekiyor, kendi nefsiyle savaşıyor ve erdemli bir insan olmanın yolunu arıyor deniliyordu. Ama şimdi bunu yaşayan canlı bir ütopyanın içindeyiz işte… Çok şanslıyız… Belki de öncelikli olan bunun farkındalığı…
Hem aramak da bir direniş yöntemidir. Aradığını bulmak, sonra onu anlatmak ve nihayetinde kurmak… Ve sadece direnişle yetinmeyip en nihayetinde başarıyı, zaferi elde etmeyi bilmek… İsminin anlamı arayış ve dağ olan Lêgerîn Çiya yani Alina Sanches’in böyle bir kişiliği vardı işte… Önce Azadî yani özgürlük olan soyismini sonra Çiya yani dağ yapmıştı. Özgürlük arayışını dağ ile özdeşleştirmişti.
Latin Amerika’dan Kürdistan’a bir köprü kurdu Lêgerîn... Aradığı Cumartesi Anneleri’ydi… Plaza De Mayo Annelerinin eyleminin Cumartesi Anneleri’nde, barış annelerinde karşılık bulduğunu görünce yönünü Kürdistan’a çeviren Lêgerîn’in… Bütün ezberleri bozdu Lêgerîn… Kızını son bir kez görmek ve son yolculuğuna uğurlamak için gelen annesinin, “O ateş gibi derdim. Ama kardeşi yok o magma gibidir anne derdi” deyişindeki anlam ile bozdu… Sonra hemen orada kızıyla birlikte vesikaları okunan Sarina ile Elif’in ailesine bakarken donan gözyaşına inat gülümseyen gözlerde bozdu… Bir adım ötede isimsiz yatan menekşe gibi Narin, geceyi anlatan sarı çiçeğe selam duran Şevin gibi sade ve parlak, ince nazik bir gülümsemeyi andırırcasına hayata dokunan Helin gibi saf ve temiz ve daha nice kahramanın ezberleri bozması gibi bozdu… 
Evet yaşadığımız yer dünyanın emperyal güçlerinin toplandığı bir yer olduğu kadar dünyanın demokratik güçlerinin de umudu… Güç olduğunu iddia eden emperyal güçler ya da merkezi hegemonik sistem ya da devletli uygarlık… Ve bu sistem sanal dünyalar kuruyor. Birey bu sanal dünyanın içinde olmak istediği gibi oluyor. Nasıl olsa onu denetleyen, hesap soran, gözlerinin içine bakıp yalan söylediğini anlayan kimse yok. Ruh halini, korkusunu, üzüntüsünü, sevincini anlayacak kimse de yok karşısında… Yüzünü de istediği gibi gösteriyor…Karşıdaki de ona inanıyor… Ne gerek var ki daha fazlasına… Geçen bir anne doğum gününde aynı odada oturduğu 3 oğlunun facebooktan doğum gününü kutladığını anlatırken yaşadığı dehşeti ifade ediyordu. Çocuklarına dönüp “Niye gelip bana sarılmıyorsunuz” diye sorduğunda ise, “Böyle daha heyecanlı” cevabını alıyor mesela… Artık sanal alemde ifadesini bulan duygulara karşı ne yapmalı?
Canlı bir ütopyanın sahibi olan bir yerden bu sorunun cevabını aradığımızda işte o zaman karşımıza risk kavramı çıkıyor. Tehlike ve fırsatların içiçeliğini en fazla yaşayan yer… Kuzey Suriye… Abartısız böyle… Şimdi bunun farkındalığıyla düşünelim… Böylesi bir yerde iki net çizgi var… Biri ulus devlet güçlerinin kimi zaman desteklediği kimi zaman temsil ettiği faşizm yani ulus devletin bunalım dönemlerinin yönetim biçimi olan faşizm… Diğeri ise demokratik devrim… Halkların, inançların, kadınların kısaca devletleşmemiş toplumun temsil ettiği demokratik devrim… Kadın devriminin başarısına kayıtlı olan bir demokratik devrim… Her iki çizgide çok net… Burada faşizme faşizm demek, kadın devrimine demokratik devrim demek de o kadar net olmalı işte… Ancak faşizmin en temel yöntemlerinden biri olan kafaları muğlaklaştırmak, duyguları kontrol etmek, bunu medya, eğitim, özel ve psikolojik savaş başta olmak üzere çeşitli yöntemlerle süreklileştirmek ve nihayetinde zihinlere yerleştirmek… Buna karşı demokratik devrimi savunma ve Lêgerîn gibi magma olma zamanı belki de… Ezberleri bozmak için riski göze almak ya da…
 
YENİ ÖZGÜR POLİTİKA


HABER | KÜLTÜR-SANAT | KADIN | TOPLUM-YAŞAM | DİZİ | FORUM | DÜNYA | KURDÎ | KIRMANCKÎ | YAZARLAR | POLİTİKART | İLETİŞİM | KUNYE | REKLAM
Telefon:+ 49 6102 367690    Fax: + 49 6102 367696     Bilgi:info@yeniozgurpolitika.org     Haber:haber@yeniozgurpolitika.org
© 2016 Yeni Özgür Politika. All rights reserved.

Yorumlar