DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, memleketin gerçek sahipleri
olan emekçilerin bu düzenden daha güçlü olduklarını belirterek, 1
Mayıs’ta ortaya çıkacak en önemli sonucun bu olacağını söyledi.
Kadınların yüzde 92’sinin sendikasız olduğuna dikkat çeken Çerkezoğlu,
“Kadınların örgütlenmek ve mücadele etmek dışında bir yolu yok” dedi.
30 Nisan 2018 Pazartesi | Kadın
BERİTAN CANÖZER / JINNEWS / İSTANBUL
1 Mayıs yasakları ve işçilerin maruz kaldığı hak ihlallerini değerlendiren Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, OHAL rejimi altında 1 Mayıs’ı karşıladıklarını belirtti. Baskın bir seçimin arifesinde 1 Mayıs’ın çok daha politik bir anlam kazandığını kaydeden Çerkezoğlu, 1 Mayıs alanı olan Taksim’in 2013 yılından beri yasaklı olmasının hiç bir biçimde hukuki olmadığına, tamamen politik bir tercih olduğunun altını çizdi. Çerkezoğlu, “Bu yasağa karşı Taksim’i kazanmak da bu ülkedeki genel demokrasi mücadelesinden bağımsız değildir. Taksim de dahil tüm haklarımızın güvence altında olduğu bir ülkeyi inşa edebilmek için işçi sınıfının bir özne olarak sahneye çıkması, gücünü göstermesi gerekiyor. 1 Mayıs 2018’i böyle bir güç gösterisi olarak örgütlemek, demokrasiyi kazanacak, kuracak toplumsal öznenin özgüveni kazanmak için görkemli buluşmalar şeklinde örgütlemek en önemli görevimiz” diye belirtti.
Güvence mücadeleyle kazanılır
Tüm işçilerin ayrımsız, kayıtsız şartsız kadrolu olarak çalıştırılması gerektiğini ifade eden Çerkezoğlu, taşeron çalıştırmanın hırsızlık olduğunun altını çizdi, güvencesiz çalıştırma biçimlerine karşı güvenceli iş talebinin ancak örgütlenerek ve mücadele ederek kazanılabileceğini kaydetti.
“Türkiye İşçi Sınıfı Gerçeği” başlıklı saha araştırmalarının sonuçlarına göre, işçilerin çalışma yaşamındaki en önemli sorununun işsizlik ve düşük ücret olduğunu dile getiren Genel Sekreter, bunların peşi sıra sigortasız çalıştırma, uzun çalışma saatleri, yıllık izin dahi kullanamama, sendikal hakların gasp edilmesi gibi problemlerin karşılarına çıktığını söyledi.
İş hayatında üç büyük sorun
Kadınların yaşadığı hak ihlallerine değinen Çerkezoğlu, “Kadınlar, çalışma hayatlarındaki en önemli üç sorunu; düşük ücret, işsizlik, sigortasız çalıştırılma olarak ifade ediyor. Kadınların yüzde 63,9’u çalışma hayatından memnun değil. Kadınların kıdem süresi erkeklere göre oldukça geride. Yani daha geçici işlerde çalıştırılıyorlar. Her dört kadından biri en güvencesiz işlerde çalışıyor. Kadınların yüzde 23,2’si işe alım sürecinde ayrımcılık yaşadığını söylüyor. Kadın işçilerin yüzde 86’sı işyerlerinde çocuk bakım desteğinin olmadığını belirtiyor” diye belirtti.
Kadınların yüzde 92’si sendikasız
Çerkezoğlu, kadınların yüzde 92’sinin sendikasız olduğuna dikkat çekerek, devamla “Kadınların sorunları daha ağır yaşamasının nedeni de aslında bu veride gizli. Bu koşullar altında kadınların örgütlenmek ve mücadele etmek dışında bir yolu yok. Nitekim son dönemdeki işçi direnişlerine baktığımızda, genellikle en ön saflarda kadınları görüyoruz. Kadınların ön saflarda olduğu direnişlerin daha başarılı olduğuna tanıklık ediyoruz” dedi.
Demokrasi buluşmaları
Türkiye’nin dört bir yanında 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü’nü emeğin görkemli demokrasi buluşması olarak örgütlediklerine değinen Çerkezoğlu, “Ülkenin bütün güzelliklerini yaratan ancak geçinemeyen işçilerin, 6 milyon işsizin, sadece geçtiğimiz yıl çalışırken hayatını kaybeden 2 bin 6 işçinin ailelerinin ve onlarla aynı kaderi paylaşma riski taşıyan çalışma arkadaşlarının, grevleri yasaklanan işçilerin, kadro bahanesiyle işsiz bırakılan taşeron işçilerinin, bu düzene itirazı olan, ülkenin geleceğine dair endişe duyan, demokrasiye, barışa ve adalete hasret milyonların, kadınların, gençlerin, akademisyenlerin, gazetecilerin, mühendislerin, hekimlerin, emeklilerin ‘biz bu düzenden güçlüyüz’ diyebilecekleri güçlü demokrasi buluşmaları olarak 1 Mayıs’ı örgütlüyoruz” dedi.
Kurtuluş birliğimizde
Çerkezoğlu, şöyle devam etti: “Türkiye 24 Haziran’da baskın bir seçime giderken, bu seçimde bu pervasız, zorba sermaye düzeni hileyle hurdayla, zorla, baskıyla onaylatılmak istenirken, 1 Mayıs 2018’in asgari politik hedefi, bu ülkedeki tüm değerleri ve güzellikleri üretenin, bu ülkenin kaderini belirleyeceği iddiasını açığa çıkarmak olmalı. Evet, kurtuluş kendi birliğimizde, mücadelemizde ve dayanışmamızda. Bunu açığa çıkarmalıyız. Toplumun dörtte üçünü oluşturan, yaşamak için ücretine mahkum olanları zorbalıkla, ırkçılıkla, kadın düşmanlığıyla, gericilikle yönetmek isteyen bu emek düşmanı rejime karşı birlik olmalıyız, dayanışmayı büyütmeliyiz ve mücadele etmeliyiz. Biz bu memleketin gerçek sahipleriyiz ve bu düzenden güçlüyüz. 1 Mayıs’tan çıkacak en önemli sonuç bu olacaktır.”
YENİ ÖZGÜR POLİTİKA
1 Mayıs yasakları ve işçilerin maruz kaldığı hak ihlallerini değerlendiren Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, OHAL rejimi altında 1 Mayıs’ı karşıladıklarını belirtti. Baskın bir seçimin arifesinde 1 Mayıs’ın çok daha politik bir anlam kazandığını kaydeden Çerkezoğlu, 1 Mayıs alanı olan Taksim’in 2013 yılından beri yasaklı olmasının hiç bir biçimde hukuki olmadığına, tamamen politik bir tercih olduğunun altını çizdi. Çerkezoğlu, “Bu yasağa karşı Taksim’i kazanmak da bu ülkedeki genel demokrasi mücadelesinden bağımsız değildir. Taksim de dahil tüm haklarımızın güvence altında olduğu bir ülkeyi inşa edebilmek için işçi sınıfının bir özne olarak sahneye çıkması, gücünü göstermesi gerekiyor. 1 Mayıs 2018’i böyle bir güç gösterisi olarak örgütlemek, demokrasiyi kazanacak, kuracak toplumsal öznenin özgüveni kazanmak için görkemli buluşmalar şeklinde örgütlemek en önemli görevimiz” diye belirtti.
Güvence mücadeleyle kazanılır
Tüm işçilerin ayrımsız, kayıtsız şartsız kadrolu olarak çalıştırılması gerektiğini ifade eden Çerkezoğlu, taşeron çalıştırmanın hırsızlık olduğunun altını çizdi, güvencesiz çalıştırma biçimlerine karşı güvenceli iş talebinin ancak örgütlenerek ve mücadele ederek kazanılabileceğini kaydetti.
“Türkiye İşçi Sınıfı Gerçeği” başlıklı saha araştırmalarının sonuçlarına göre, işçilerin çalışma yaşamındaki en önemli sorununun işsizlik ve düşük ücret olduğunu dile getiren Genel Sekreter, bunların peşi sıra sigortasız çalıştırma, uzun çalışma saatleri, yıllık izin dahi kullanamama, sendikal hakların gasp edilmesi gibi problemlerin karşılarına çıktığını söyledi.
İş hayatında üç büyük sorun
Kadınların yaşadığı hak ihlallerine değinen Çerkezoğlu, “Kadınlar, çalışma hayatlarındaki en önemli üç sorunu; düşük ücret, işsizlik, sigortasız çalıştırılma olarak ifade ediyor. Kadınların yüzde 63,9’u çalışma hayatından memnun değil. Kadınların kıdem süresi erkeklere göre oldukça geride. Yani daha geçici işlerde çalıştırılıyorlar. Her dört kadından biri en güvencesiz işlerde çalışıyor. Kadınların yüzde 23,2’si işe alım sürecinde ayrımcılık yaşadığını söylüyor. Kadın işçilerin yüzde 86’sı işyerlerinde çocuk bakım desteğinin olmadığını belirtiyor” diye belirtti.
Kadınların yüzde 92’si sendikasız
Çerkezoğlu, kadınların yüzde 92’sinin sendikasız olduğuna dikkat çekerek, devamla “Kadınların sorunları daha ağır yaşamasının nedeni de aslında bu veride gizli. Bu koşullar altında kadınların örgütlenmek ve mücadele etmek dışında bir yolu yok. Nitekim son dönemdeki işçi direnişlerine baktığımızda, genellikle en ön saflarda kadınları görüyoruz. Kadınların ön saflarda olduğu direnişlerin daha başarılı olduğuna tanıklık ediyoruz” dedi.
Demokrasi buluşmaları
Türkiye’nin dört bir yanında 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü’nü emeğin görkemli demokrasi buluşması olarak örgütlediklerine değinen Çerkezoğlu, “Ülkenin bütün güzelliklerini yaratan ancak geçinemeyen işçilerin, 6 milyon işsizin, sadece geçtiğimiz yıl çalışırken hayatını kaybeden 2 bin 6 işçinin ailelerinin ve onlarla aynı kaderi paylaşma riski taşıyan çalışma arkadaşlarının, grevleri yasaklanan işçilerin, kadro bahanesiyle işsiz bırakılan taşeron işçilerinin, bu düzene itirazı olan, ülkenin geleceğine dair endişe duyan, demokrasiye, barışa ve adalete hasret milyonların, kadınların, gençlerin, akademisyenlerin, gazetecilerin, mühendislerin, hekimlerin, emeklilerin ‘biz bu düzenden güçlüyüz’ diyebilecekleri güçlü demokrasi buluşmaları olarak 1 Mayıs’ı örgütlüyoruz” dedi.
Kurtuluş birliğimizde
Çerkezoğlu, şöyle devam etti: “Türkiye 24 Haziran’da baskın bir seçime giderken, bu seçimde bu pervasız, zorba sermaye düzeni hileyle hurdayla, zorla, baskıyla onaylatılmak istenirken, 1 Mayıs 2018’in asgari politik hedefi, bu ülkedeki tüm değerleri ve güzellikleri üretenin, bu ülkenin kaderini belirleyeceği iddiasını açığa çıkarmak olmalı. Evet, kurtuluş kendi birliğimizde, mücadelemizde ve dayanışmamızda. Bunu açığa çıkarmalıyız. Toplumun dörtte üçünü oluşturan, yaşamak için ücretine mahkum olanları zorbalıkla, ırkçılıkla, kadın düşmanlığıyla, gericilikle yönetmek isteyen bu emek düşmanı rejime karşı birlik olmalıyız, dayanışmayı büyütmeliyiz ve mücadele etmeliyiz. Biz bu memleketin gerçek sahipleriyiz ve bu düzenden güçlüyüz. 1 Mayıs’tan çıkacak en önemli sonuç bu olacaktır.”
HABER |
KÜLTÜR-SANAT |
KADIN |
TOPLUM-YAŞAM |
DİZİ |
FORUM |
DÜNYA |
KURDÎ |
KIRMANCKÎ |
YAZARLAR |
POLİTİKART |
İLETİŞİM |
KUNYE |
REKLAM
Telefon:+ 49 6102 367690 Fax: + 49 6102 367696 Bilgi:info@yeniozgurpolitika.org Haber:haber@yeniozgurpolitika.org
© 2016 Yeni Özgür Politika. All rights reserved.
Telefon:+ 49 6102 367690 Fax: + 49 6102 367696 Bilgi:info@yeniozgurpolitika.org Haber:haber@yeniozgurpolitika.org
© 2016 Yeni Özgür Politika. All rights reserved.
Yorumlar
Yorum Gönder