1 Mayıs, demokrasi ve seçimler

suatbozkus@gmail.com | 28 Nisan 2018 Cumartesi

SUAT BOZKUŞ

Seçimler demokrasinin işlemesi için önemli bir araçtır. Eşit ve genel oy prensibine dayanan seçimler olmadan demokrasi düşünülemez.
Ama zaten demokrasi anlayışı sakat olan, demokrasiyi istediği yerde inip binebileceği bir tramvay olarak gören, daha doğrusu demokrasi ve insan hakları düşmanı olan Erdoğan diktası için seçimler bir kandırmacadır, hiledir. Böylesi seçimler birçok ülkede var ama kimse o rejimleri demokrasiden saymıyor.
Seçimden önce seçim yasalarını değiştirmek, her türlü hile ve hırsızlık için, hatta gasp için hazırlık yapmak normal sayılıyor. Seçmen kütüklerinin yazılmasından oy gününe ve seçimden sonra sandıkların açılıp sayılmasına kadar her aşamada her türlü hileye başvurmaktadırlar.
Bu nedenle Erdoğan yalakası bir yazar „Harp hiledir“ diyerek seçimleri bir savaş olarak ilan etmiş ve her yol mubahtır demiştir.
Zaten „çamur ittifakı“ndan başka bir şey beklenmezdi. Bu çamurluklara karşı da her ne yapılsa yeridir. Ama garip olan bu sahtekarlar ittifakının hiç utanmadan muhalefeti suçlamasıdır. Kendilerine her yol mubah, her şey serbest! Muhalefete her şey yasak, her şey suç! Onlar için demokrasi sadece kendilerinin iktidarı yani diktası demektir.
AKP cephesinden başka aday çıkmasını tehditle ve her türlü şirretlikle önlüyorlar. Kimin aday olup olmayacağına, muhalefetin adaylarına bile kendileri karar vermek istiyorlar. Çünkü Erdoğan demokrasi deyince sadece sandığı ve seçim deyince de her yolla sandığı gasp etmeyi anlıyor.
Oysa seçim sadece sandık değildir, aynı zamanda sokak demektir.
Zaten demokrasi sandıkla değil sokakla kurulmuştur. Gerektiğinde de sokakla korunmuştur.
Seçimlere giderken Erdoğan yaptığı konuşmalarla her şeyi itiraf etmiş oldu.
Erdoğan kahramanlığını göstermek için katilliğini, işçi düşmanlığını ilan ve itiraf etti.
Öldürttüğü insan sayılarıyla övünen Erdoğan, OHAL ile bir tek greve izin verilmediğini hatırlattı. OHAL’i devletin kendisine karşı ilan ettiğini, kısa sürede kaldırılacağını söylemişlerdi. Oysa sadece halka ve özgürlüklere karşı saldırı olduğu anlaşıldı.
„Çamur ittifakı“ kazanırsa neler olacağı da bugünden bellidir. „Çamur ittifakı“ soygun ve katliama dayanan bir savaş hükümeti demektir.
„Çamur ittifakı“ temel insan haklarını ve özgürlükleri çiğnemeye devam edecektir.
Bu ittifak kaç oy alırsa alsın meşru olmayacaktır. Ne halklarımıza ne de uluslararası kamuoyuna meşruiyetini kabul ettiremez.
Bütün baskılara, zulme ve hilelere rağmen seçim sandıkları ve meydan bu faşist çeteye bırakılmamalıdır. Bugüne kadar bu zalim faşist çeteye boyun eğmeyen halklarımız sandıklarda da gereken dersi vermelidir.
„Bir tek greve izin vermedik“ diyerek övünen ve kabadayılık taslayan Erdoğan’a tarihi bir ders verilmelidir.
Erdoğan-Bahçeli ittifakına karşıyız diyen partiler geçmişte Erdoğan ile işbirliği yaparak HDP vekillerini, belediye başkanlarını zindana attılar.
Bugün hala HDP ile ittifaktan kaçmaya çalışıyorlar.
Özellikle CHP, Akşener seçimlere katılsın diye 15 vekil verirken HDP’ye selam vermeye bile korkuyor. Böyle giderlerse Erdoğan diktasının suç ortağı olarak cehenneme bir adım daha yaklaşacaklardır. Herkes sorumluluğunu bilmek ve bunun gereklerini yerine getirmek zorundadır.
HDP’yi yok sayan ve yok etmek isteyenler kendileri yok olacaktır. HDP’yi ve HDP’nin temsil ettiği değerleri gömmek isteyenler hep birlikte gömüleceklerdir.
HDP’nin olmadığı bir dünya hayal edenler, medyada HDP yokmuş gibi davrananlar her gece HDP hayaletleri görerek korkuyla uyanıyor! Onlara rahat uyku yok!

1 MAYIS
1 Mayıs sadece bir kutlama-anma günü değil, bütün ülkelerin işçilerinin, emekçilerin Birlik-Mücadele-Dayanışma günüdür.
Bize grev hakkını bile çok gören bir faşist çeteye asla boyun eğmeyeceğimizi, temel hak ve özgürlüklerimize sahip çıkacağımızı bütün gücümüzle, bir daha gösterelim.
Bijî 1 gulan!
Yaşasın 1 Mayıs!

YENİ ÖZGÜR POLİTİKA

YENİ ÖZGÜR POLİTİKA

Bu Blogda Ara

1 Mayıs, demokrasi ve seçimler - SUAT BOZKUŞ

SUAT BOZKUŞ

Yorumlar

Yorum Gönder